AURORA- Under the Water
--------------------------------------------
Çok fazla ruh, kontrolü kaybetmiş
Onlar nereye düştüler?
Ve derinde, onlar ne görürler?
---------------------------------------------
13 Nisan
Bu işi bugün bitirecektim.
Hazırdım.
Kalkarken saatler önce kardeşlerimle uyumak için uzandığım yatağa son bir bakış attım. İkisinin küçük bedenlerinin çarşafta oluşturduğu kırışıkları gözlerimle okşarcasına takip ettim. Uyumak için girdikleri yataktan kıyamet koptuktan sonra koşarak kaçmışlardı.
Ben değil.
Çarşafların üzerinde filizlenmeye başlayan turuncu ışıkları takip ederek gece boyu kırpmadığım için yanan uykulu gözlerimi pencereden dışarı çevirdim. Apartmanların soluk grilikleri arasında kendine yer bulduğu her anda parlıyordu güneş. Yine de manzaranın beni aldatmasına izin vermedim.
Güneş yükselmeden harekete geçmeliydim.
Güçsüz ayaklarımın üzerinde kalkınca saatlerdir aynı pozisyonda kalmaktan olsa gerek dizlerim titredi. Sızlayan yüzüm ve kollarımdaki taze yaralar varlığını hissettirdi.
Zamanın tümüne sahipmiş gibi ayaklarımı sürüdüm, üzeri hayallerime kavuşmama aracı olarak gördüğüm üniversite sınavına hazırlık kitapları masamdaydı. Ama kıyamet koptuktan sonra bir daha dokunmamıştım. Cümlesi yarım kalmış notlarım, kapağı açık kalemlerim birileri onları oradan alana kadar bu odada son sekiz saatte olanların sessiz şahidiydi.
Sandalyemin arkasına asılı kırmızı hırkamı alıp üzerime geçirdim. Tüylü kumaş yaralara sürtününce yüzümü buruşturmamak için kendimi sıktım. Çok değil biraz sonra her şey bitecekti.
Artık hiçbir şeyin önemi yoktu.
İzlediğim filmlerde veya okuduğum kitaplarda ekran karşısından acımasızca yargıladığım karakterleri hatırladım. Onları son adıma götüren lanetli eylemleri izlemiştim. Fakat...
Hikâyenin tümünü bilmeden hüküm vermek kolaydı.
On yedi yılda dünyada bir yer kaplamak için harcadığım tüm o çabayı cehennemden çalınmış beş dakika nasıl alırdı? Üstelik on sekizime iki gün kalmışken...
Fakat verdiğim bu karar kötünün iyisiydi.
Ehvenişer.
Kahverengi kâküllerime değen kirpiklerimi kırpıştırarak düşünceleri dağıttım. Bir ay önce üzerinde onun parmaklarının dolaştığı kazağın yakalarını birleştirerek düğmeledim. Aşk yoktu, asla olmamıştı. Aksi olduğunu hayal etmek kanıtlar tersini söylerken bile benim gibi bir hayalcinin yapabileceği şeydi.
Kapıdan çıkmadan odamın ortasında durdum.
Eğer dedikleri gibi ikinci bir hayat varsa orada nasıl biri olursam olayım kimsenin beni ezmesine izin vermeyeceğim. Taş olursam insanlardan uzağa kaçacağım. Su damlası olursam okyanuslara açılacağım. Eğer insan olursam, bir kez daha insan olursam kimseye güvenmeyeceğim.
Öldükten sonra ikinci bir hayatım olursa kimse çıkmasın karşıma...
Ailem işe gitmek için birazdan uyanacaktı gerçi olanlardan sonra uyuduklarından bile emin değildim. Yine de evden sessizce çıkarken kimse çıkmadı karşıma, ölümü andıran evde hiçbir kıpırtı olmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Olanlar
FantasyYaşamını sonlandırmak için bir sabah evden çıkan genç kız verdiği karara ehvenişer demişti yani kötünün iyisi... Ama son durağında karşılaştığı yaşlı adam sonun bazen sadece kelimelerden ibaret olduğunu gösterdi. Ona bir şans verdi. Fakat "şansın"...