Florance + The Machine- Never Let Me Go
-----------------------------
Her ne kadar baskı çok olsa da
Bu kaçabileceğim tek yol
Bu gerçekleştirmek için ağır bir seçim gibi görünüyor
Ve ben şimdi aşağıdayım
---------------------------------
14 Nisan
Gözlerim açılmadan önce bile ne yapılması gerektiğini biliyordum. Adeta hangi ara sızdığımı anlamadığım yatakta zihnimde bu kararla uyanmıştım.
Bugün bitecekti.
Zamanından önce erkenden, o herifi beklemeden.
Daha doğrusu anlaşmayı siklemeden. Sözümden dönecektim ama onu bir kez kurtarmıştım bundan sonra hayatıyla ne yapacağına o karar verecekti.
Ailesi dün onu bulamayıp polise haber verdiğinde ve civardaki kamera kayıtlarını incelemeye gelen polisler kameralara göre onun evden hiç çıkmadığını söyleyene kadar tam olarak neye bulaştığımı fark etmiş sayılmazdım.
Görüntülerle oynayacak kadar güçlülerdi. Şimdi tüm mahalle hatta her karışını yakmak istediğim şehir de bu olayı konuşurken gerçeği bilen tek kişi olmakla cezalandırılmıştım. Annem aynı mahallede oturduğumuz komşularımızın kızının başına böyle elim bir hadise geldiği için onlara destek olmak için gününü evlerinde geçirir olmuştu.
Kendi dehşetine öyle kapılmış olmalı ki sınıf arkadaşımın başına gelen olayı haber verdiğinde bile değişmeyen ruhsuz bakışlarımı fark etmemişti.
İkiyüzlülüğüme dayanmıyordum. Bu sefer değil...Bir kez daha hiç değil.
O, öleceğini sanmıştı ama ölmeyecekti. Fakat ben ölecektim. Ne sanıyordu? Olanlardan sonra bu ihtimali düşünemeyeceğimi mi? İstediği tüm duyguları yaşamakta özgürdü ama o bana kendimden nefret ettirmişti.
Bu hikâyenin kötü kahramanı bendim.
Gri gözlü adamın yanındaki herif anlaşmayla ruhumu şeytana sattığımı söylemişti, ağzı kulaklarındayken. Şeytana veya ölüme fark etmezdi bu saatten sonra ikisi de benim kitabımda birdi.
Bunların ötesinde kendime daha fazla katlanamıyordum, yaptıklarıma sebep olduklarıma...
Eklem yerleri taze yaralarla dolu ellerimi kaldırarak sıktım. Sızıya dönüşen kör acı patlayarak tüm elimi kapladı. Kayıp haberinin henüz mahalle sınırlarını aşmadığı dün gece birbirimize girmiştik, kelimenin tam anlamıyla birbirimize girmiştik.
Hepimiz katildik.
Yüzümü ovuşturarak yataktan kalktığımda ayağıma şişeler takıldı. Onları iteleyerek kapıya yaklaştım.
Onların nasıl berbat bir aile olduğunu bilmeme rağmen her aile böyle bir durumda doğruyu bilmeyi hak ederdi. Bu dürtümü bastırmak, kızlarının başka bir yerde hala nefes aldığını söylememek zordu.
Mutfağın önünden geçerken ne babamın arkamdan bağırmasına cevap verdim ne de elinde yemekle alel acele evden çıkmak üzere olan annemin seslenmesine. Oysa annemin gözlerine uzunca bakmak isterdim. Bildiklerimi haykırarak...
Bunun yerine kapıyı açıp çıktım.
Veda olmayacaktı.
Evinin önünden geçmek istemediğim için yolumu uzattım. Buna rağmen sokağımızdaki gergin hava dışarı çıkar çıkmaz üzerime yapışmıştı. Caddeye çıktığımda rüzgâr saçlarımı dalgalandırdı. Dışarı çıkarken saate bakmadığım için tam zamanı bilmesem de güneş kaybolmuş, hava kararmış sokaklar tenhalaşmıştı. Yoldan geçen tek tük insanlar da evlerine gidiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Olanlar
FantasyYaşamını sonlandırmak için bir sabah evden çıkan genç kız verdiği karara ehvenişer demişti yani kötünün iyisi... Ama son durağında karşılaştığı yaşlı adam sonun bazen sadece kelimelerden ibaret olduğunu gösterdi. Ona bir şans verdi. Fakat "şansın"...