İmagine Dragons- My Life
--------------------------------
Başka biri olmaya çalışıyorum
Kendimi sevmekte zorlanıyorum
Yeni biri olmak istedim
Ama bunu yapmak imkansız
------------------------------------
Mevsimlerden bahar da olsa güneş ışıkları denizle daha yeni kucaklaşmıştı. Denizin içerisinde düştü kahverengi saçlı kakülü kız. Yukarıda onu iten adam vardı. Şimdi ise kızın denizin içinde gittikçe silikleşen bedeninin hareketlerini izliyordu.
Bu çabaların hepsi boşunaydı.
Hepsi böyleydi zaten. Gözlerine bakarsanız intihar edeceklerine inanırdınız ama dışarıdan küçük bir teşvik geldiğinde sanki bunu arzulayan kendileri değilmiş gibi hayatın paçalarına dört elle sarılırlardı.
Hemen üzerindeki yerde bekleyen adamın düşüncelerine rağmen genç kız ölümü hiç bu kadar... acılı düşünmemişti.
Elleriyle burnunu sımsıkı kapattı. Sanki burnunu su girmeyecek şekilde kapatırsa nefes alabilecekti. Ama su inatçıydı. Kahverengi saçlı kız bunu ciğerleri yırtılırken en acılı şekilde öğrenecekti. Ölümü isteyen bedeni şimdi oksijensiz geçen bir kalp atımı süre daha yaşamak için çırpınıyordu.
Bedeni ona ihanet etti ve ilk nefesini aldı. Burnundan, ağzından ciğerlerine doğru giden yolda arkasında alevler bırakarak ilerleyen tuzlu su içeri girmişti. Oysa ne gariptir ki insan yaşamak için nefese ve ölmemek için suya muhtaçtı. Bu kusursuz denklemde küçük bir karışıklık kişiyi ölümün kucağına itebiliyordu.
Yırtıldığını hissetti. Ciğerlerinin kâğıt gibi yırtıldığını...
Kalkıştığı işin ne kadar acı verici olduğunu söyleyebilsem diye düşündü. Fakat bu yolculuk gidenin geri dönemediği, alınan tek yönlük biletti. Sadece ileri adım atarak neler olacağı bilinebilirdi. Tıpkı ondan öncekiler son anlarında ne düşündüklerini en yakınları bile bilmediyse genç kızın durumu da daha farklı olmayacaktı.
Sonunda savaş kazanıldı veya kaybedildi. Ölüm geldi veya gitti. Kız Azrail'in kucağına düşerken hayat onun için bitmişti. Bakışları donuklaştı ama yine de süzülmeye devam etti denizin içinde.
Her geçen saniye dibe yaklaşırken ölü olanların arasına çoktan katılmıştı.
📚
Avuçlarımızda geleceğimizin yazılı olduğu söylenirdi. Akıl, kalp, yaşam ve kader çizgileri geleceğimizi söylerdi. Soyulan avuçlarıma bakarken bunun geleceğimde neye işaret olduğunu merak ederken avuç içlerimi incelemeye devam ettim. Dirseklerim de daha iyi durumda değildi ama asıl dert ettiğim bu değildi.
Herkesin içinde o hale düşmek fiziksel acıdan daha çok canımı yakmıştı.
Gururun acısı öne geçmişti.
Gece ve Gölge arasında neler olduysa üstelik kısa bir sürede... Bu beni de etkilemişti. İki insan bir ayda birbirlerini tanıyıp kanlı bıçaklı olur muydu? Gece ve Gölge arasında olan her neyse ikisi arasında sınırlı gözüküyordu. Cesur ve Ateş'i etkilemiyordu.
Odaya geldiğimizden beri süren donuk sessizlik sürüyordu. Melankoli geldiğimizde birkaç parça kıyafetle kendini banyoya kapatmıştı. Gelen sese bakılırsa duş alıyordu. Ellerimi temizlemek için fırsatım olmamıştı. İstesem giriş kattaki tuvaletlere gidebilirdim ama güvenli alan belirlediğim odamdan dışarı çıkmak istemiyordum. Yatağımın ucunda dakikalar boyu yaptığım gibi ellerimi izlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Olanlar
FantasyYaşamını sonlandırmak için bir sabah evden çıkan genç kız verdiği karara ehvenişer demişti yani kötünün iyisi... Ama son durağında karşılaştığı yaşlı adam sonun bazen sadece kelimelerden ibaret olduğunu gösterdi. Ona bir şans verdi. Fakat "şansın"...