14. Yüzleşmenin Bedeli

14 2 0
                                    

Ruelle-Monsters

-------------------------

Kalbin davul gibi çarpıyor

Kovalama daha yeni başlıyor

Kafanın içindeki canavarlarız

Yatağın altındaki canvarlarız

----------------------------

Ormanın içinde saklanan ölümün hayat bulduğu evdeki odalardan birinin kapısı açıldı.

İçeride gerginlikle bir aşağı bir yukarı yürüyen kişi duraksayarak omzunun üzerinden kapıdaki adama baktı. "Nerede kaldın." Diye tısladı. Yatağında uzanan, sarı saçları yastığa dağılmış kapalı göz kapaklarının ardında her ne görüyorsa yüzündeki gerginliğe yansıyan kızı gösterdi. "Her an uyanabilir."

Gelen kişi gözlerini devirdi. Elinde küçük metal kâse tutuyordu. Uzattı. "İstediklerini bulmak ne kadar zor haberin var mı senin?"

Kâseyi alan kişi hızla arkasını döndü ve kâsenin içindeki kökleri kontrol etti. Kapıdaki adam alaycı bir ses çıkardı. "Onu zehirlemeye çalışsam ruhun bile duymazdı."

Kaseyi alan kişi cevap vermedi. Kâsenin içindeki kökleri yıkadıktan sonra hızla lapa haline getirmeye başladı. Acele etmeliydi. Fakat kapattığı kapıya dayanan adam üsteledi. "Öncekiler yeterli değil miydi?"

"Hepsini içmedi bile."

Adam ellerini cebine sokup gelişigüzel adımlarla yataktaki kızın yanına ilerledi. "Feci çarpılmış olmalı. Günler sonra hala zıvanadan çıkıp bağırdığına göre."

"Nellie ile gerekli konuşmayı yaptığını sanıyorum." Köklerle ilgilenen eller işini iyi biliyordu. Kısa sürede ezdiği kökleri istediği kıvama getirdi.

Diğer ses kıvrımında şeytanın gülümsediği bir tavırla kızı izledi. "Elbette yaptım. Ve her saniyesinden de zevk aldım."

Başını tatminle salladı. Kuralların dışına çıkarak her şeyi tehlikeye atanlar en ağır şekilde cezalandırılmalıydı. Bu konuda ona kökleri getiren adamla aynı kanıdaydı. "Gri neden görevleri böyle düzenledi hiçbir fikrim yok. Buradakilerin yarısı insan içine çıkmaya hazır bile değil."

"O değil ben değiştirdim."

Lapayı başka bir kaba boşaltan eller durdu, ağır ağır döndü. "Ne dedin sen?"

"Duydun. O düzenlemişti ama son dakika değişikliğini ben yaptım. Tatlı Nellie'yi ben dahil ettim." dudakları alaycılıkla kıvrıldığında şeytana benziyordu.

Bir saniye sonra odanın duvarına yapıştırıldı. Ayakları yere değmezken boynu tüm gücüyle sıkılıyordu. Çıkan gürültüye kapının önünde, içeri sarı saçlı kızın oda arkadaşlarından birinin gelme ihtimaline karşı nöbet tutan üçüncü kişi içeri girdi. "Ne yapıyorsunuz siz?" diye şaşkınca sorarken yatakta uzanan kızın uyanmadığından emin oldu.

Parmaklarında kalan kök kırıntılarıyla duvara yapıştırdığı adamın boğazını sıkmaya devam etti. Kapıdan girene bakmamıştı bile. Sesi fısıltı gibi çıkıyordu. Kabuslardan kopup gelen fısıltı... "Amacın ne senin Leo?"

Leo, canı acımıyormuş gibi bakmaya devam etti. Adeta acıdan zevk alıyormuş soluk borusunu ezmekle uğraşan bir el yokmuş gibi. Mağrur ifadeyle başını yana eğdi. "Eğlenmek Jane. Acı verecek kadar sikik hayatıma biraz renk katıyorum."

Ölü OlanlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin