Campus-Vampire Weekend
Riptide-Vance Joy
🎵
Masaya inen yumruk göğsüne inen darbeydi. Başını kaldırınca nefes alamadığını hisseti.
Deja vu.
Azra'nın sabah güneşinde yeşile çalan gözleri onu izliyordu. Geçmişi canlandırmak ister gibi teklifsizce karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu.
Kaküllü kız rahat görünmeye çalışarak arkasına yaslandı. Bu sefer önünde saklayacağı bir kâğıt yoktu. Bu aralar sık sık göz teması kurduğu tek şey soru bankalarıydı.
"Ne kadar mükemmelsin değil mi?" diye sordu Azra. Kaşında kabuk bağlamış sonra o kabuk da iyileşmiş geride iz kalmasına sebep olan kişinin karşısında oturmuyormuş gibi.
"Değilim."
Azra gülümsedi. Dışarıdan bakan biri iki arkadaşın birbirine samimi duygularla gülümsediğini sanabilirdi. "Doğru değilsin. Sen bencilin tekisin."
Kaküllü kız sözlerden irkilmemeye çalıştı. Bugün sıra arkadaşı okula gelmemişti. Aradığı iki arama ve attığı altı mesaj yanıtsızdı. Etrafına bakarak nöbetçi öğretmenlerden birini görmeye çalıştı veya öğretmenlerden biri... Azra ile yakın olmak istemiyordu. Arkasına bakmadan koşup kaçabilirdi.
Azra korkunun kokusunu almış gibi gülümsedi. Dudakları sıyrılarak gerisindeki beyaz dişleri açığa çıkardı.
"Beni böyle korkutmaktan zevk mi alıyorsun?"
"Neyden zevk aldığım hakkında hiçbir fikrin yok." Azra'nın bunu söyleyiş şeklinden rahatsız oldu. Sanki sadece kendisinin bildiği bir espri yapmış gibiydi. Nedense tek cümle kendini aptal gibi hissettirmişti yine de boyun eğmedi.
"Öyleyse bana hakaret ederken sözlüğündeki tüm kelimeleri tükettin."
"Onu seviyorsun."
Adının geçmesine gerek yoktu ikisinin aklına da aynı kişi gelmişti. Kaküllü kız istemsizce yutkundu. Bedeni onu ele vermese bile Azra bir şekilde anlamış olmalıydı. "Ondan hoşlanıyor olabilirim."
Azra uzun siyah saçlarının ucunu parmağının etrafına dolamaya başladı. Gözlerini devirdi. "Ona kahrolası dünyan oymuş gibi bakıyorsun. Sen de onun yörüngesinde dolanan bir güneşsin sanki."
Kaküllü kız uzayan kaküllerini düzeltti. "Öyleysem ne olmuş?"
Azra saçını dolamayı bırakıp masanın kendi tarafında üzerinde şekiller çizmeye başladı. "Onun da sana aynı şeyleri hissettiğinden emin misin?" Öylesine sorulmuş izlenimi verilen zehirli sesiyle "Erkekler çok zalim olabiliyor." Dedi.
Açık açık bir şey konuşulmamıştı. Fakat ders arasında başını omzuna koymasına okul dışında kol kola girmelerine karşı çıkmıyordu. Ona gülümseyerek baktığında aynı şekilde karşılık veriyordu. Duygularını anlatan kelimelerle arası iyi değildi ama benzer şeyleri hissettiklerinden emindi. Sadece kendisi ilk adım atacak kadar cesaretli olmadığı için bunu ondan bekliyordu.
Kaküllü kız kollarını kendine dolama ihtiyacı hissetti. "Hislerimiz karşılıklı, bence."
Azra kanın kokusunu alan köpekbalığı gibiydi. "Sence mi?" Zevkle gülümsedi.
"Eğer beni sevmiyorsa zil takıp oynayacak mısın?" Öfkeyle tökezlemişti kelimeleri.
Azra yüzüne kusursuz bir incinme ifadesi koydu. Elini göğsüne yasladı. "Bu beni kötü biri mi yapar?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölü Olanlar
FantasyYaşamını sonlandırmak için bir sabah evden çıkan genç kız verdiği karara ehvenişer demişti yani kötünün iyisi... Ama son durağında karşılaştığı yaşlı adam sonun bazen sadece kelimelerden ibaret olduğunu gösterdi. Ona bir şans verdi. Fakat "şansın"...