Kız geldim geldim.Alın gece gece size bölüm ben daha ne yapayım.
*
Güneş yüzüme vururken gözlerimi usulca açtım. Komodinin üzerindeki telefonumu elime alırken saat sekize geliyordu. Bir süre telefonda gezinirken instagrama girerek dolaşmaya karar verirken bir yandan üzerimdeki yorganı attım. Doğrulurken gördüğüm fotoğrafla kaşlarım çatılırken vücuduma yayılan hissi iyi biliyordum.
Dün Zehra'nın kardeşinin doğum günüydü.
Beni de çağırmıştı fakat annemlerle geçireceğim son gün olduğu için kibarca reddetmiştim.
Melissa'nın gideceğini de şu an bu fotoğrafla öğrenmiştim.
Üstelik Zehra'nın kardeşlerinin melissa'yı öptüğü fotoğrafı görerek.
Telefonu kilitleyerek yatağa fırlatırken ayarladığım suyun altına girerek terleyen vücudumu yıkadım. Sinirle saçlarımı yıkarken bir yandan hala aklım gördüğüm fotoğraftaydı.
Biliyordum Zehra'yla çok yakındı ama bu kadarına da gerek yoktu.
Duştan çıktıktan sonra antrenman olduğu için üzerime siyah şortumu ve sporcu atleti giyinmiştim. Saçlarımı tepeden topladıktan sonra ayakkabılarımı da giyerek alt kata indim. Filtre kahve içtikten sonra ilacımı aldım ve arabama yöneldim. Yoldan Ebrar'ı da alarak devam ederken gergin oluşum ona da yansımış gibiydi. Çünkü arada bana bakıyor ağzını açıyor fakat konuşmadan geri kapatıyordu.
Tüm vücudum gerilmişti.
Ve bunu antrenmandan önce yaşamaktan nefret ediyordum.
"Kanka çok özür dileyerek soruyorum ama bu halin ne gözlerinle resmen alevler çıkarttın arabaya bindiğimden beri." Sağa dönerken ona kısa bir bakış atmıştım. "Direksiyonda gerildiğin zamanlar ritim tutmanı da unutmayalım. Noldu kızım sana?" Sinirden gülümser gibi oldum.
Cidden bu kadar sinirlenmem normal miydi?
Alt tarafı bir fotoğraftı.
Ama ona temas ederek yanaklarını öpmüşlerdi.
Melissa'da bundan hiç rahatsız olmuşs benzemiyordu.
Belki de saçmalıyordum.
"Ay yeter ama ya kafanda ne kuruyorsun? Çek çabuk sağa bıktım sizden aa anlat çabuk hadi."
Dediğini yaparak sağa çektiğimde sertçe arabayı durdurduğum için öne bir adım savrulduk. "Bir şey yok Ebrar sadece ah neyse boşver kötü bir sabahtı." Sıkıntıyla nefes vererek eliyle kendini yellemeye başladı. "Gerçekten bir sen bir Hande ya bıktım sizden. Anlat yoksa saçından tutar seni denize atarım. Yaparım bilirsin."
Yapardı.
"Sadece bir şey gördüm ve sinirlendim oldu mu?" Ebrsr bir kaç saniye bana baktıktan sonra kafasına yeni dank etmiş gibi mırıldanarak güldü. "Ya benim minik sarı kelebeğim manitasını mı kıskanmış? Ama ben gördüğüm an dedim bu kız bu fotoğtafı görürse kan çıkar dedim." Gözlerimi devirdim. "Saçma saçma konuşma ne kan çıkması sadece anlarsın beni hoşuma gitmedi bu kadar yakın temas."
"Kanka Zeze'nin kardeşleri dünya tatlısı biliyoruz ama ben de olsam kudururdum yani."
Tekrar arabayı çalıştırırken üçüncü kez arayan Melissa'nın çağrısını tekrar reddettim. "Ovv Mile ağır trip yiyecek desene." Omzumu silkerek arabayı park ettim. İkimizde inerek asansöre ilerlerken kapıdan çıkan Eda Abla bizi görerek yanımıza geldi.
