"Kızım kalksana çıldırtacak mısın beni?"Ebrar başımda basbas bağırırken yastığa kafamı daha çok bastırmıştım. Bugün bizim tatil günümüzdü ve ben sadece uyumak istiyordum. Melissa'nın gülüşü kulağıma dolarken bir anda kolumdan tutularak kaldırılmamla küfrüm havada uçuşmuştu.
"Mileceğim eğer bu kadın üç saniye içerisinde kalkmazsa büyük bir zevkle havuza atacağım."
Yarı açık yarı kapalı gözümle tekrar yatacakken bir anda havalandım. Bir dakika Ebrar bunu yapmayacaktı değil mi?
"Hayır dedim bak hayır Ebrar indir beni. Ya Melissa ne gülüyorsun bir şey yapsana." O sadece gülerek omzunu silkerken dışarıya çıkmıştık. Hande ve Zehra'yı da dışarıda görmemle onlara döndüm. "Kurtarın beni ıslatacak yoksa bu gerizekalı." Kızlar sadece gülerken suya daha da yaklaşıyorduk.
"Sana bu yaptığını ödet-"
Lafım yarıda kesilmişti çünkü adeta uçarak havuza atılmıştım.
Soğuk su şok etkisi yaratarak az önceki uykulu halimi alıp götürürken yüzeye doğru yüzdüm. Kahkaha sesleri kulağıma dolarken suya sertçe vurarak hepsine sıçrattım.
"Gülün siz gülün. Her yerim sırılsıklam oldu ya."
Melissa içeri doğru yürürken ben merdivenlere ilerledim. Ebrar bir iki adım gerilerken sudan çıktığımda Melissa elinde havluyla gelmişti. Uzattığı havluyu elinden sertçe çekerek aldığımda saçımı savurarak ona arkamı döndüm.
"Sanırım kabak Mile'ye patladı."
"Sus sen sus çok konuşma arkadaş dedik gel kurtar dedik anca güldün oradan. Hiçbiriniz gözüme gözükmeyin." Havluya sarılarak odama doğru çıkarken arkamdan gelen kişiyi biliyordum. Odaya girdiğimde onu umursamadan havluyu ve üzerimdekileri çıkarırken kapıyı kapatmış sırtını yaslayarak bana bakıyordu.
"Ne bakıyorsun öyle gitsene sen."
Sütyenimi ve iç çamaşırımı da gözlerine baka baka indirdiğimde anlık gözü alta kaymıştı.
Dolaptan çıkardığım iç çamaşırı takımı alarak duşa ilerlediğimde arkamdan gelse de yüzüne kapanan kapıyla durmak zorunda kalmıştı. "Eğer duş başlığıyla boğulmak istemiyorsan orada kal Melissa Vargas." Kahkahası odayı doldururken gelebilme ihtimali olduğu için kapıyı kilitledim.
Hızlıca duş aldıktan sonra havluyla kurulandım.
Siyah iç çamaşır takımını giyerek kafama havlu bağladım ve kilidi açtım. Tekrar odaya girdiğimde yatakta oturmuş dizlerini yatağa yaslayarak beni bekliyordu.
"Sen hala burada mısın?"
"Nerede olmamı istersin?"
Gözlerimi devirerek dolaba döndüm. Kızların dışarı çıkmak için geldiğini bildiğim için tekrar arkamı döndüm. "Nereye gidiyor muşuz?"
"Lunapark."
Hah cidden mi?
Dolaptan kot pantolonumu ve kolları kırmızı olan crobumu çıkardım. Pantolonu giydikten sonra croba uzanacakken kolumdan tutarak yatağa birden düşmemle şaşkınlıkla ona bakakaldım. Havlu saçımdan düştüğü için ıslak saçlarım yatağa dağılmıştı.
"Sinirli hallerin çok hoşuma gidiyor."
Kulağıma yaklaştı.
"Beni ne kadar azdırdığından haberin var mı?"