"Denize mi gitsek?"Sorumla birlikte dizlerimdeki kafasını kaldırarak bana baktı. On günlük aramız olduğu için evdeydik ve genelde sürekli yatıyorduk. "Eğer istiyorsan gidelim." Kafamı sallayarak yanağını okşarken avucumu öperek bırakmış ve doğrulmuştu.
Dans ederek odamıza girdiğimde artık onun bazı kıyafetleri de benim odamdaydı.
Dolaptan aldığım siyah bikinimi giydikten sonra altıma kot şortumu geçirdim. Üzerime bir şey almadan çantama tişört ve bir kaç gerekli eşyayı eklerken Melissa içinde yedek kıyafet koydum.
Yarın akşam kızlarla buluşacağımız için bugün yalnız bir şeyler yapmayı düşünmüştük.
Melissa da siyah şortunu ve sporcu atletini giydikten sonra tişört geçirerek takılarını taktı. Ben yüzüme ve omuzlarıma güneş kremi sürerken sırtımı sahilde ona bırakmaya karar vermiştim. Arabaya binerek sahile ilerlerken yoldan şarap ve çilek almıştık. En sevdiğim meyve çilek olduğu için Melissa gelirken sürekli çilek getiriyordu bana.
Çalan telefonumla elim çantama giderken sonunda telefonumu bularak kulağıma götürdüm.
Arayan annemdi.
"Ne yapıyorsun tatlım?"
"Melissa ile sahile gidiyorduk anneciğim sen ne yapıyorsun?" Göz ucuyla bana bakarken öpücük attım. "Babanın valizini hazırlıyorum ben de. İki gün sonra geliyoruz ya." Ben onu tamamen unutmuştum. Dudaklarımı ısırarak Melissa'ya baktığımda gözü trafikte de olsa kulağı bendeydi.
"Ha anladım, sizi havaalanından alırım."
"Haberleşiriz tatlım. Kuzenin Alexandra da geliyor her ne kadar halan karşı çıksa da baban ikna etti sonunda." İşte bu sevindiriciydi. Kuzenim benden iki yaş büyüktü ve diğer yaz evlenecekti. Fakat halam onu düğün öncesi yanından ayırmamaya kararlı olduğu için bir türlü yanıma göndermemişti.
"Gelmişken kız arkadışınla da tanışırız." Tükürüğüm boğazıma kaçarken Melissa arabayı sağa çekerek durdurmuştu. Sırtıma vururken ben hala öksürüyordum. Annem telefonda gülerken benim zavallı sevgilim su içirmeye çalışıyordu.
Şişeden bir yudum içtikten sonra nefesimi düzenlerken annem hala halime gülüyordu.
Daha önce ailemi eski sevgililerimle tanıştırmamıştım.
Annem de bunu istememişti.
Beni şaşırtan da buydu.
"Pekala kapatmam lazım, iki gün sonra görüşürüz seni seviyorum anne."
Hızla telefonu kapattıktan sonra kafamı geriye yaslayararak ona baktım. "İyi ve kötü haberim var." Melissa yüzüme bakarken yutkundu. "Önce köyüyü söyle."