19

1.7K 114 24
                                        


"Nereden başlamamı istersin?"

Ayakta dikilerek karşısında dururken az önceki kısa fiziksel şiddetimi durdurmuştu. Sonuç, o koltukta oturuyordu ben de tam karşısında dikiliyordum.

"Başlamadan önce lütfen oturur musun beni geriyorsun." Gözlerimi devirerek oturduğumda ellerini birleştirmiş beni izliyordu. Başlaması için elimle işaret verdiğimde derince bir nefesi içine çekmişti.

"Sanırım en başından anlatmalıyım. Duymak istemeyeceğin şeyleri söylemek zorundayım ki bana tamamen güvenesin. Yaklaşık altı yıl önce tanıştık. Küba da bir barda. Daha sonrasında görüşmeye başladık ve ben Fenerbahçe'den teklif aldım. Birlilte bura geldik. ilk yılımda bir sıkıntı yoktu fakat bir süre sonra başladı her şey."

Tepkimi ölçmek için duraksasa da devam etmesini istediğim için kafamı salladım.

"Ufak tefek kavgalarımız oluyordu ama ben her seferinde konuyu bir şekilde kapatıyordum. Bir süre sonra aramız açılmaya başladı o sürekli bana başka biri olduğu imasını yaparken benim tek yaptığım şey kendimi Fener'e ve voleybola adamak oldu. Sürekli kavgaya tutuşuyorduk. Arkadaşlarımın, ailemin yanında beni herkese karşı kötü göstermeye başlamıştı. Bu zamana kadar aldığım en kötü karardı onunla birlikte olmak Bella. Sosyal medyamı kullanarak kendini masum göstermeye de çalıştı ama artık dayanamıyordum."

Sanki tekrardan o sıkıntılı günlere gitmiş gibi bakıyordu. Hayatını zindana çeviren bir ilişki yaşamanın ne demek olduğunu en iyi ben bilirdim.

O yüzden ona karşı her cümlesinde hafifte olsa yıkılan duvarlarımı anlayabiliyordum.

"Bir süre ayrıldık yaklaşık altı yedi ay. O kadar iyi geldi ki bana cidden, tekrardan yaşadığımı hissettim. Tabi bu süreçte türlü türlü planlar yapıyormuş. Bana diyeceksin ki bu zamana kadar sana bunu yaşatan birine neden hala iyilik yapıyorsun. Yesli'nin annesi ölmeden önce benden tek bir şey istemişti. Onu yerine getirmek için yaptım ne yaptıysam. Ama artık dayanamıyorum onun bu davranışlarına. O geceyi bu açıklamalarla sana unutturamam ama pişmanım Bella. Gerçekten çok pişmanım."

Gözleri direkt olarak gözlerime bakarken yutkunma ihtiyacı hissettim.

Bu kadar dolmuş olabileceğini düşünmemiştim.

"Bir dönem sürekli depresyonda gibiydim. Evet takım arkadaşlarımı seviyordum ama yalnız hissediyordum işte. Sonra seni gördüm. Milli takıma geldim ve beni resmen büyüledin. Hem oynadığın oyunla, hem güzelliğine hem de karakterinle. Sana hissettirdiklerim için defalarca özür diler kalbini tekrar kazanmaya çalışırım."

Ayağa kalkarak önümde çöktü ve ellerimi tuttu.

"O bir daha böyle şeyler yapamayacak inan bana. Çoktan yapmam gereken şeyi yaptım. Senin için sadece senin için."

" Peki fotoğraflar neydi?"

Kafasını sallayarak elimi daha da sıkı tuttu.

"Onu evime götürmek istemedim. Bunun sana vereceği zararı düşündüğüm için herhangi bir otele bıraktım. Normalde onu bırakıp hemen sana gelecektim ama iyi bir dersi hak ediyordu. Zaten sonra eve geldiğimde yoktun. Ebrar'ı aradım gittiğini söyledi, dünyam başıma yıkıldı bir daha seni görememe düşüncesi doldurdu içimi ve ben buna katlanamadım."

Doğru söylüyordu.

Ebrar bana eve gittiğini, onu aradığını söylemişti.

Her ne kadar o günü zihnimden silemesem de gözlerindeki pişmanlığı görmemek haksızlık olurdu.

Amour' Melissa VargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin