9

2.9K 170 55
                                        

Helllooooo ben geldimmm.

Buyrun aşkolarımmmmm.

Son kez yıkadığım ellerimi kuruladıktan sonra titremesine bir türlü engel olamıyordum. Bugün çeyrek final maçımız vardı ve ben bir türlü kendimi sakinleştiremiyordum. Normal zamanlarda hep soğukkanlı ve sakin olsam bile anlayamadığım bir şekilde gergindim.

Odada tek başıma olduğum için muhtemelen birazdan biri yokluğumu fark edecek ve buraya gelecekti.

Saçlarımı tepeden toplamış dalgalı bir şekilde bırakmıştım bugün.

Üzerimdeki kırmızı formayı düzeltirken derin nefesler alıp vermeye çalışıyordum. Kapının açılmasıyla bakışlarım oraya dönerken içeri giren Ebrar'la dolan gözlerimi gördüğü için şokla gözleri ayrılmıştı. "Bella aşkım noldu sana?" Yanıma ilerlerken kafamı iki yana sallayarak gülümsemeye çalışsam da gözümden düşen damla buna engel olmuştu.

"Ellerin falanda titriyor iyi olduğuna emin misin?"

"Geçer birazdan stres oldum sadece." Kafasını anlayışla sallayarak dizleri üzerinde önümde çökerken bir yandan titreyen ellerimi tutmuştu. "Ya batırırsam Ebrar? Japonya maçındaki gibi son sette hatalar yapar maçı benim yüzümden kaybedersek yine? Bu eleme maçı telafisi yok." Gözlerimden düşen damlalara engel olamazken sinirle bana baktı.

"O maçı konuştuk senin hatan yok hepimiz kötü oynadık. Biliyorum potansiyelin yüzünden üzerindeki baskı ekstra fazla ama sen çok güçlü bir voleybolcusun. Bu yaşta imza attığın başarılara senin yaşında ulaşan kimse olmadı." Kafama öpücük kondurarak ayağa kalktı.

"Mile'yi çağırayım o gelecekti ama Santa onunla konuşmak istediği için gelemedi." Gerek yok desem de beni dinlemeyerek kapıdan çıktı. Dolabımın önüne çökerek oturduğumda akan yaşları silsem de yerine yenileri geliyordu. Japonya maçında tie break setinde içeri kaçırdığım iki servis bir de üstüne kaçırdığım servis yüzünden maçı vermiştik. O günden sonra bir kaç maç çıkmasam da Brezilya maçında tekrar oynamıştım.

Kapı tekrar açıldığında oraya dönmeden öylece dizime yasladığım kafamı daha da bastırdım.

Yanımda hissettiğim ağırlıkla birlikte kollarımda hissettiğim elle güç uyguladı ve kafamı kaldırdı. Gözyaşlarım günyüzüne çıkarken kaşları çatılmış bakışları değişmişti.

"Sevgilim neyin var?"

Kollarımı hiç düşünmeden boynuna sararken çoktan beni sarmalamıştı. Hıçkırıklarla ağlarken kucağına alarak oturduğunda duygu patlaması yaşamıştım. Saçlarımı okşarken bir yandan kulağıma fısıldıyordu. "Sakinleş artık hadi güzelim. Haksızlık yapma kendine bugün o sahada sonuna kadar mücadele edeceğiz sonuç ne olursa olsun bu takım oyunu ve herkes elinden geleni yapıyor. Bak bakayım bana." Boynundaki kafamı kaldırdığımda burnumun ucuna sifke attı.

"Ağlayınca bir insan nasıl daha da güzelleşebilir?" Dediği şey beni güldürürken yanağımı öpmüştü. Baş parmağıyla gözümdeki yaşları sildikten sonra oradan da öptü.

"Kalk bakalım kaçak kazanmamız gereken bir maç var."

Ayağa kalktığımızda kolları hala belimdeydi. İçimden geldiği gibi davranarak dudaklarına öpücük kondurdum. "Galibiyetten sonra da isterim ama." Sözünü tamamlamasına izin vermeden tekrar dudağını öptüm. Elimi tutarak odadan çıktığımızda kapıda bekleyen Ebrar rahatça nefes vererek kafama vurmuştu.

Salona girdiğimiz zaman Melissa elimi bırakmadan yürümeye devam etti. Saklamayacağımız bir şeyi gizlemeninde bir manası yoktu zaten.

Çığlıklar artarken ısınma alanına ilerledim. Kızlar bana bakarken hepsine gülümseyerek kafa salladım. Boşuna onları telaşlandırmaya da gerek yoktu. Isındıktan sonra sonunda vakit geldiğinde Santa hepimizle konuşarak motivasyon sağladı. İsimler anons edilirken herkese çak yapıyordum. Sonunda ismim anons edildiğinde herkesin eline çaktım ve sahaya ilerledim. En son Melissa ile yaptıktan sonra bana sarıldı.

Amour' Melissa VargasHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin