Şaşırmıştım.
Ama hissettiğim en ufak bir şey yoktu.
Gözlerimi kırpıştırarak karşımdaki kişiye bakarken arkasından gelen kişiyle sinirin vücuduma yüklendiğini hissediyordum.
"Arka kapıdan mı çıksak?"
"Hayır, neden kaçalım ki?"
Melissa'nın belimdeki eli sıkılaşırken onunds gerildiğini hissedebiliyordum. Yürümesi için ona baktığımda kafasını sallayarak birlikte yürüdük. Yaklaştığımız zaman bizi fark eden ikilinin bakışları üzerimdeydi.
"Bella?"
Ses tonu kulaklarıma dolarken yüzüne yumruk atma isteğim çoğalıyordu.
"Alexander?"
"Bu ne hoş süpriz böyle." Ah gerizekalı adam kimi kandırıyordun? Koskoca antrenman salonuna gelip beni görmeyi şaşkınlıkla karşılamak berbat bir oyunculuktu. "Bir sorun mu var? İyi misin?" Bana yaklaşacakken elimle onu durdurdum.
"Gereksiz samimiyetlerden hoşlanmam. Asıl sen burda ne halt ediyorsun?"
"Pekala dürüst olacağım senin için geldim."
Ya sabır cidden.
Yanımdaki Melissa'ya bakmak istesem de o direkt olarak karşıya bakıyordu. "Alexander sana ayıracak saniyem bile yok. Hele sana hiç." Arkasında suçlu gözlerle bana bakan kuzenime hitaben konuştuğumda bakışları değişmişti.
Hafifçe öne doğru ilerlediğimde artık onunla yüz yüzeydim.
"Bella, olanları konuşabiliriz sen ve ben? Kuzeninde onunla olan şeyin gelip geçici olduğunu sana söyleyebilir." Gözlerim ona gitmezken dik dik Alexander'a baktım.
"Benden uzak durun ikinizde." Arkamı dönecekken kolumdan tutarak kendine çekecek ve beni neredeyse öpecekken iki bacağının arasına tekmeyi geçirdim. Bunu engellemeseydim resmen beni herkes içinde öpecekti.
Üstelik kız arkadaşımın.
"Ona dokunma." Melissa arkamdan yürüyerek ona doğru ilerleyecekken elini tutarak gözlerinin içine baktım. "Eve gidelim." Bir süre bakışsak da kafasını sallayarak elimi tuttuğunda çıkışa doğru yürüyecekken arkamdaki sesle durmak zorunda kaldım.
"Görmeyeli çok değişmişsin, çok hırçınlaşmışsın bunu sevdim." Elimin gevşediğini hissederken kolundan tuttum. Ona istediği şeyi vermeyecektim. Kolunu tuttuğum için bana biraz sinirlense de Ebrar'ın onu geriye çekmesiyle durdu. "Hadi gidelim daha valiz hazırlayacağız." Arabaya binerek kemerimi takarken kızlar arkaya yerleşmişti.
Ona baktığımda direksiyondaki parmaklarını sıkmıştı.
Yol boyunca ağzından tek bir cümle çıkmazken kızlar da ben de ağzımızı açamamıştık.
Eve girdiğimizde hala sinirliydi.
"Ebrar hadi biz bahçeye çıkalım bir." Hande Ebrar'ı ve Zehra'yı alarak bahçeye çıkarken anahtarı tasın içine bırakarak bana sırtı dönük bir şekilde duran sevgilime doğru ilerledim.
"Eğer engel olmasaydın sana dokunacaktı. Hatta öpecekti."
Bir anda bana döndüğünde ateş çıkan gözleriyle karşılaştım.
"Öyle bir şey olmadı ama bu kadar sinirlenmeye gerek yok ama beb-" sinirle gülerek saçını kaşıdı. "Bella seni zorla sıkıştırdı neredeyse öpecekti o görüntüye şahit olmak hoş değildi anlıyor musun?" Sesi yükselirken salonda volta atmaya başladı.
