Yaklaşık yarım saattir mutfaktaki bar sandalyesine oturmuş içimdeki sıkıntıyla Melissa'nın gelmesini bekliyordum. Yesli'nin o durumunu gördükten sonra vicdanım el vermemiş içeri girmesine izin vermiştim. Pansuman yaparak yüzünü temizledikten sonra ona kendi kıyafetlerimden vermiştim.
Bunu kimin yaptığını sorduğumuzdaysa gittiği bir barda olduğunu söylemişti.
Melissa her ne kadar onunla yalnız kalmamı istemese de ısrarımla gitmiş barda olanları detaylı öğrenmek istemişti.
Şimdiyse Yesli içeride, ben de mutfakta oturuyordum.
Kız arkadaşımın eski karısıyla resmen aynı evdeydim.
İkimizden de çıt çıkmazken bir anda mutfağın kapısından girmesiyle bakışlarım ona döndü. Boyu benden bir hayli kısa olduğu için kıyafetlerim de uzun olmuştu tabi.
Kaşı ve gözündeki sıyrıkları temizlemiş bandajla sarmıştım.
"Su alabilir miyim?"
Kafamı sallayarak yerimden kalktığımda o tam karşımdaki bar sandalyesine oturmuştu. Arkamı dönerek ona su doldururken sırtımdaki bakışları hissediyordum.
Suyu önüne bıraktığımda gülümseyerek teşekkür etti.
İçerisinde bulunduğumuz durum o kadar saçmaydı ki Ebrar'ı arayarak anlattığımda gülme krizine girmişti. O arada sırada bana kaçamak bakışlar atarken ben Melissa'dan haber bekliyordum.
"Barışmışsınız tekrardan sevindim."
Kafam kalkarken söylediği şey ve yüzündeki ifade birbirini tutmuyordu.
"Yanlış anlaşılmalar düzeldi."
"Aynen öyle ne de olsa eski karım değil mi? Görüşmemiz gayet normal." Türkçe bir şekilde söylenirken ne dediğimi anlamadığı için suratıma salak gibi bakıyordu.
Belki de ben kötü niyetli düşünüyordum ama bu gece ona yaptıklarımı hak etmiyor gibi geliyordu.
Bunun altında da bir şeyler vardı.
"Aynen öyle seviyeler aşılmadıkça hiçbir sorun yok."
"Mile ve ben her zaman yakın olmuşuzdur zaten. Hala benim için endişeleniyor olması bile aramazdaki şeylerin bitmediğini gösteriyor ama neyse." Sondaki imasıyla telefonu damarlarımı belli edecek kadar sert sıktım.
Tamamen beni kışkırtmak için yapıyordu.
"Vücudunda beni taşıyorken onunla nasıl birlikte olabiliyorsun?"
Bedenim taş kesilirken burnumdan derin bir nefes aldım.
Bu gece bolca sabıra ihtiyacım olacaktı.
"Yesli buraya yardım için mi geldin yoksa farklı bir şey için mi?" Sorumla sırıtırken kafasını masum gözükecek şekilde salladı. "Ha bu arada bazı izler pişmanlık yaratabiliyor tam da Melissa'nın pişmanlığını yok ederek vücudundan da kazıması gibi." Yerimden kalkarak içeri gidecekken bileğime dolanan koluyla durmak zorunda kaldım.
"O hiçbir zaman seni sevmedi, şu an zevkleri için seni kullanıyor o bana ait ve her zaman da öyle olacak."
Kolumu çekmeye çalışırken ekstra güç uyguladığı için çekememiştim.
"Sen delirmişsin bırak kolumu defol git evimden."
"O sadece seni becermek için yanında tutuyor beni ise seviyor, bana aşık. Sen sadece oyuncağısın o hep bana döndü yine dönecek."