|41|

616 33 29
                                    










Bora









Açlık:

İnsanın besinden yoksun kaldığında hissettiği şey.

Açlık:

Adrenalin bağımlısı birinin ağzından çıkan tek kelime.

Açlık:

Saygı arayışındaki kişinin kıvranışı.

Açlık:

Sevgisizliğin doruk noktası.

Açlık;

Hayatım boyunca hissetmediğim, fakat hiçbir zaman da beni terk etmeyen tek şey...

Varlıklı bir ailenin mensubu olarak, önümden yemek eksik olmadı.

Hayatım iniş çıkışlarla dolu olduğundan asla sıkılmadım.

Bana saygısızlık yapacak kimseyi yanıma yaklaştırmadım.

Ailem de göreceli bir şekilde beni sevdi.

O halde neydi bu eksikliğim?

Tüm bedenimi ele geçirmişçesine yöneten mutsuzluk. Yarınlarımı gölgeleyen inatçı bulutlar...

Derdim neydi benim?

Hem her şeye sahip, hem nasıl değildim?

Odama giren tek ışık kaynağı televizyona göz kırpmadan bakarken, bilmem kaçıncı kez, uzun süredir açlık hissetmediğimi fark ettim.

Elbette az sonra farkındalığımı unutacak, sonra tekrar hatırlayarak efkârlanacaktım. İleri dönük amnezi olabilirdim, şüphelerim vardı. Tepkisiz bir şekilde koltukta uzanmaya devam ettim.

Onun dışında, bayağı uykusuzdum.

Vakit öldürmek için korku oyunu izlemek çok eğlenceliydi ama geçirdiğim keyifli vaktin karşılığı, paranoya dolu gecelerdi. Bu sebeple, birkaç gündür zerre uyumamıştım. Biri mini mini iğneleri gözüme sokuyordu sanki.

Ayağımın ucundaki cipslere uzanmaya yeltendiysem de başarılı olamadım. Ellerim ağzıma browni sıkıştırmakla meşguldü. Bir şeyleri kavramaya yarayan üçüncü bir uzvumun olduğunu hayal ettim. Ne havalı olurdu ama!

Yediğim paket, bugünkü sekizinci kek paketiydi. Hepsinin tadı aynıydı artık, bazen dokuları değişiyordu sadece. Çilek taneli, çikolata parçacıklı ve kıtır toplu bir tane... Sadece can sıkıntısından yiyordum.

Yerler ambalaj çöpünden geçilmiyordu. Kapının yanındaki bira şişeleri üst üste devrilmişti. Belki kafayı bulurum da hayattan koparım diye ummuştum fakat ilk yudumda öğürüp içmekten vaz geçmiştim.

Onun dışında, midem bulansa da yemeğe devam ediyordum. Yapacak daha iyi bir şeyim yoktu, ağzımın boş kalmasına tahammül edemiyordum.

Salon perdeleri sonuna kadar kapalıydı ve önümde oynayan filmin kumlu sesi, içerideki tek gürültüydü. Ara sıra yaşlarımı silmek için kullandığım baş yastığım nemliydi. Gerçi o ıslaklık ter ve sümük de olabilirdi.

Ajtó |boyxboy|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin