Erken atayım dedim ilham gelmedi yine bi tıkcık gecikti.
Her bölüm sona biraz daha yaklaşmak beni heyecanlandırıyor. Sizi özleyeceğim büyük ihtimalle.
Bu bölüme kadar benimle gelenlere çok teşekkür ediyorum. 😭💚👑🤝✨
İyi okumalar-->>>💡🍊🍞💰🗿🦵💚
---- ----
-"Ondan uzak dur..." diye mırıldandı Jungkook Hyunjin'in elindeki bıçaktan bir saniye bile gözlerini çekmeden. Jimin'in, yüzünü görmemesine rağmen Hyunjin'in sesini duymasıyla kasılan ifadesine baktığında daha da gerildiğini hissetmişti.
Hyunjin'in yüzünde geniş bir gülümseme vardı. Kim Taehyung'a aradığı bilgileri vermesi için Bay Kim'i getirdiğinde karşılığında Seul'de Park Jimin'i indirmesini söylemişti. Onun gibi bir dönekle anlaşma yapmanın bir hata olduğunu fark edip hiç anlaşma yapmamayı tercih ederdi. Gerçi Tae istediği bilgileri alamadan adamcağız suikasta uğrayıp geberip gitmişti. O an Hyunjin'in aklından sadece bunlar geçiyordu. Yanındaki kısa adamın omzuna kolunu yasladığında kulağına eğildi:
-"Senin yüzünden birçok şeyimi kaybettim."
-"Onun suçu değildi." Kim Taehyung'un sesi hiç olmadığı kadar umursamaz geliyordu. Hyunjin onun yüzüne baktığında başını yana eğdiğini ve tezgaha yaslandığını gördü. "Senin mallığındı. Açık veren sendin."
-"Birçok şeyimi kaybettim. İsmim, hesaplarım ve satışlarımın hepsi ifşa oldu."
Jungkook'a doğru döndü:
-"Sen plana uymadın! Onu öldüreyim mi Jungkook? Yoksa biraz bekleyelim mi? Triad'ın gelmesini...Belki ona anlatacağın bir şeyler vardır. Planı bozamazsın, bozmana da izin vermeyeceğim."
Jungkook anlaştıkları şeyi yapmasını istediğini anladığında birkaç saniye yere baksa da Tae'nin olduğu tarafın karşısında duvarın köşesine oturdu. Hyunjin ne yaptığını ilgisiz bir küçümsemeyle izliyordu.
-"Zamanım olmadı sizin vagona getirmeye." dedi Jungkook omzunu silkerken. Sakin kalması gerekiyordu. Jimin'in tenine değen bıçak her saniye nabzını hızlandırıyordu. Kol saatine çaktırmadan göz attı. Saat gece yarısına yaklaşıyordu. Karşısındaki tezgaha yaslanan Taehyung ile göz göze geldiğinde bakışlarını önüne indirdi.
Triad'ın buraya gelmesi ne kadar sürerdi? Hyunjin istediğini elde edecekti. Taehyung'dan kurtulacaktı. Adama Poirot'un kardeşi olduğunu söyletecekti. Hem de polis kartını kullanarak. Hyunjin ile trene binmesi karşılığında yaptığı plan buydu. Triad'ın kendisine aldığı birçok biletten ikisini kendisi almıştı. Bir tanesi ise Tae içindi. İşin baş rolü.
Hyunjin bunu söylemeyeceğini ve planı bozacağını tahmin ettiği için Jimin'i rehin almıştı. Jungkook işlerin istediği gibi gitmediğini fark etti. Terlemeye başlıyordu. Jimin'i hayatta tutmak istiyordu.
Ortamın gergin havasını hissedebiliyordu. Şu an oturması garipti ama ayakta duracak gücü bulamamıştı kendisine.
-"Bak Hyunjin..." dedi Taehyung. Bunu demesiyle herkesin bakışları ona dönmüştü. Jungkook aptalca bir şey söyleyeceğini bildiğinden başını kaldırmamıştı bile. Triad gelene kadar onu oyalamak iyi bir seçenek olabilirdi."Şu an aramızda bir duvar var ama bu bir ilizyon. Bilirsin, onu rehin alıyorsun ve Jeon'u bir şey için tehdit ediyorsun. Onu korumak için her şeyi yapacaktır düşüncesiyle. Bu duvarın ilizyon kısmı. Her duvarın içinde de bir pencere vardır ama- Dur biraz..." Tahyung'un kaşları çatıldığında birkaç saniye düşündü. "Kapı vardır...Pencere de olabilir, her neyse-"
![](https://img.wattpad.com/cover/322562742-288-k282925.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mr. V's Bunny
FanfictionPsikopat katil Kim Taehyung ve onun peşini bırakmayan hırslı müfettiş Jeon Jungkook Her cinayetin ardından katil tarafından bırakılan güller, müfettiş Jungkook'un koleksiyonunu çoğaltıyor. Ona bir adım daha yaklaşıyor, istemeyeceği kadar dahil oluyo...