Maria sabah uyandığı gibi Lizzie'nin odasına gitti. Onu uyandırmadan yatağının kenarına oturdu, biricik bebeğinin saçlarını okşadı. Ne ara büyümüştü bu kadar? Daha dün bebek olan o kız şimdi on altı yaşına giriyordu. Yanağına tam bir anne öpücüğü kondurdu ve fısıldayarak konuştu.
(M)"İyi ki doğdun Lizzie, iyi ki doğdun Lizzie, iyi ki doğdun, iyi ki doğdun..."
Lizzie öpücüğe ve doğum günü şarkısına uyanıp başını yastıktan kaldırdı ve annesinin dizlerine koydu. Her sene onu ve ablasını böyle uyandırırlardı.
(M)"İyi ki doğdun bebeğim."
(L)"Günaydın anne."
Maria, kızının ayılması için biraz zaman verdi ve Lizzie yatakta doğrulunca sıkıca sarıldı. Her sene olduğu gibi gözleri dolmuştu.
(M)"Günaydın bebeğim."
(L)"Geçen sene söz verdin, ağlamayacaksın!"
Maria hızlıca gözlerini sildi. "Tamam ağlamayacağım."
Tam o sırada içeriye Rebecca ve Morgan girdi. Resmen Lizzie'nin üstüne atlayıp sarıldılar.
(R)"İyi ki doğmuş benim başımın belası!"
(Mn)"Resmi olarak on altına girdiğine göre bence bu akşam bir şeyler içebilirsin!"
(L)"Ana kraliçeye sor."
Maria'ya "ana kraliçe" diyordu.
(M)"Belki çok az için izin verebilirim."
Morgan bunu duyunca yatakta dans etmeye başladı. Lizzie hemen ona katıldı.
Dansın her türlüsünü severdi Lizzie. Vals öğrenmek istediği zaman Rebecca'yı ona eşlik etmesi için zar zor ikna etmişti. Babasına ve amcalarına sormaya utanmış, Nathan'a ise yanlış anlaşılır diye teklif etmemişti.
(R)"Oturun kıçınızın üstüne! Ne giyeceğiz akşam?! Hem davet var hem doğum günün!"
(Mn)"Çok iyi giyinmemiz lazım."
(L)"Giyecek gram şeyim yok."
(R)"Düz siyah tişörtten başka şey almadığındandır."
Onlar hararetli bir giysi tartışmasınfayken kapı tıklatıldı.
(B)"İyi ki doğmuş prensesim."
Yataktan kalktığı gibi buraya gelmişti sanki. Sesi boğuk boğuk çıkıyordu. Metal eliyle gözlerini ovuştururken normal kolunu sarılmak için açmıştı.
(L)"Saçların ne kadar çok uzamış."
(B)"Keseyim mi?"
(R)"Sakın! Böyle hafif uzun çok iyi!"
(L)"Hepsi güzel oluyor aslında."
(M)"Altyapı sağlam desene."
Esneme ve göz ovuşturma işi bittiğinde gerçekten sarıldı Bucky. Azıcık eğildi ve kollarını kızının beline sardı.
Böyle sarılırken metal kolu hep altta, tenlerine temas eden kol olurdu. Gerçek temastan rahatsız olabileceklerini düşündüğünden ve aşırı tikli olduklarından on üç yaşlarına geldiklerinden beri böyle sarılırdı onlara. Normal eliyle sırtlarını sıvazlar ya da saçlarını severdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DO I KNOW YOU: ANGEL OF DEATH 《》Bucky Barnes
Fanfic"Bir melek. Ölümü getiren melek o." #1-death