Derin Çıkmaz (BXB)

Yeni bir başlangıç yapalım

Evet canlar umarım bölümü beğenirsiniz.

Kusura bakmayın biraz geç attım.

Bu bölümde biraz savaş ve melihe yer vereceğim.biraz geriye gideceğim.

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Yazım hatalarım varsa şimdiden affedin. Kontrol etmeden atıyorum 🙏

Şimdiden hepinize iyi okumalar 😘

*******

Yazardan:
Derin ve barlasa saldırı yapıldıktan 2 gün sonra:

Melih iki gündür kendini çok kötü hissediyordu.
Kendini kullanılmış gibi hissediyordu.

Savaşın ona yaklaşmasını gerçekten hoşlandığı için olduğunu sanmıştı.
Ama asıl amacı onu kullanmakmış.
Düşündükçe kafayı yemek üzereydi.

Ya onun yüzünden derin ve Barlas beye bir şey olsaydı kendini nasıl affederdi.
Çok şükür çok geçmeden savaşın gerçek yüzünü öğrenmişti.

O ve derin yukarı çıktıktan sonra Barlas bey savaşla özel olarak konuşmuştu.
Kendisi savaşın yüzünü görmek istemiyordu.
O akşam savaş melihi çok aramıştı ama Melih hep reddetmişti aramaları.

"Halen hangi yüzle arıyorsun beni.
Ben sana güvenmiştim. Demekki herşey kendi çıkarın içinmiş.
Ah salak kafam.
Ne sandın ki savaş gibi bir adam senin gibi bir koruma parçasına mı bakacaktı."

Dışarıdan gelen araba sesinden savaşın gittiğini anlamıştı.
O günden sonra ne Barlas melihe bir şey sormuştu ne de Melih bir şey anlatmıştı.

Barlas zaten melihin bir suçu olmadığını biliyordu.
Onun için fazla üstelememişti.

*****

İki hafta geçmişti. Melih savaşın daha fazla ısrarlarına dayanamadığı için buluşmaya karar vermişti.
İlk kez karşılaştıkları restoranta getirmişti melihi.

Şimdi karşılıklı oturmuşlardı.
Savaş melihten bir saniye bile gözünü ayırmazken, melih göz ucuyla bile bakmıyordu.
Sessizliğe daha fazla dayanamayan savaş konuşmaya başlamıştı.

"Maviş bana bakarmısın lütfen?"

Savaşın seslenmesiyle melihte savaşa bakmaya başlamıştı.
Şimdi ikiside göz göze bakıyordu.

Kendimi açıklamama izin ver. Eğer yinede sana yanlış gelen bir şeyler olursa bir daha seni rahatsız etmem. Lütfen bir kerede olsa dinle beni. Gerçekten sana çok açık olacağım bu konuda."

Melih daha fazla savaşın üzülmesine dayanamamıştı.
Allah kahretsin ki seviyordu bu adamı.

"Tamam. Dinliyorum seni. Bakalım bu duruma mantıklı bir açıklaman varmı?"

Savaş çok mutlu olmuştu. Sonunda kendini sevdiği çocuğa açıklayabilecekti.

"Bak sen beni yanlış anladın. Benim amacım sana yakınlaşıp patronuna ve eşine zarar vermek değildi.
Ben barlası çok eskiden beri tanırım.
Yalan söyleyemiyeceğim kendisinden pek hoşlanmam.
Yani benim en büyük rakiplerinden biri kendisi."

Derin bir nefes alıp konuşmaya devam etmişti.

"Ben başta ona nasıl zarar veririm diye düşündüm. Çünkü onun her aldığı işi mükemmel bir şekilde yapmasına dayanamıyordum.
Bende onun gibi tüm işlerimi en güzel şekilde halletmek istiyordum.
Ama beklemediğim bir şey oldu."

"Ne oldu?"

Melih o kadar tatlı bir şekilde sormuştu ki savaş kalkıp o tombul yanaklarını sıkmamak için kendini zor tutmuştu.
Melihin gözlerinin içine bakarak konuşmuştu.