Derin Çıkmaz (BXB)

İyiki Doğdun Çağın

Evet canlar ben geldim.

Kusura bakmayın biraz geç kaldım.
Vallahi hafta için hiç zaman bulamıyorum.
Tekrardan özür dilerim.

Bu bölümü çok sevgili okuyucum taehyung_tan armağan ediyorum.
Beni sabırla beklediği için teşekkür ederim.

Oy ve yorumları bekliyorum.

Yazım hatalarım varsa şimdiden affedin canlarım 🙏

İyi okumalar. O tatlı yanaklarınızdan öpüyorum.💋😘

******
Yazardan:

5 ay sonra:

Derin bugün çok heyecanlıydı. Çünkü çağın Ecrin tam bir yaşına girmişti.
Zaman ne çabuk geçmişti.
Daha düne kadar nasıl büyüyecek diye düşünürken şimdi tam 1 yaşına girmişti.

Dün barlasla beraber düzenleyecekleri doğum günü partisi için bol bol alışveriş yapmışlardı.

Barlas ne kadar organizasyon halleder desede derin tüm hazırlıklarla kendi ilgilenmek istemişti.
Barlasta derinin hevesini kırmamak için ses çıkarmamıştı.

Sabah Barlas işe gittikten sonra derin erkenden hazırlıklar için uğraşmaya başlamıştı.

5 ay önce Asaf meselesi hallolmuştu.
Barlas derin uyurken asafın yanına gidip konuşmuştu.
Ve ailesini bizzat uyarmıştı.
Tabi ailesi bu uyarılara kayıtsız kalmayıp asafı Amerika'ya tedavi olmaya göndermişti.

Eğer derini görmezse kendini toparlayacağını biliyorları.
Asafta gitmeden önce derinden özür dileyip gitmişti.

Derin onun zor zamanlar geçirdiğini anlamıştı.
Tabi birilerini öldürmesini halen doğru bulmuyordu.
Ama olan olmuştu. Derinde herkes için en iyisinin asafın gidip tedavi olması gerektiğini biliyordu.
Asafı boşverip işine devam etmişti.

Çalışanlar tatlı ve içecek işleriyle uğraşırken derin ise evi süslemekle meşguldü.
Melihte derine yardımcı oluyordu.

"Melih sence bu kadar balon yeter mi?"

"Yeterli bence derin bey. "

"Tamam o zaman. Şu süsleri de asalım."

"Siz durun derin bey ben asarım."

"Tamam Melih."

Derin aklına takılan soruyu melihi bulmuşken sormaya karar vermişti.

"Melih sana bir şey soracağım."

"Buyrun derin bey sizi dinliyorum."

"Bize bir ara saldırı düzenlendi ya. O zaman sen ve bir adam bizi kurtardınız.
O adamla aranız nasıl?"

"Şey derin bey..."

"Çekinme Melih. Bu konuştuklarımız ikimizin arasında kalacak. Merak etme benden laf çıkmaz.
Bu arada ismi neydi beyfendinin."

Derin alttan alttan gülmeye başlamıştı.

"Savaş. İsmi savaş."

"Hıı güzel. Eee aranız düzeldimi bari.
En son biraz kötü ayrılmıştınız."

O gün attığı yumruğu hatırlamıştı.
Gerçekten biraz sert davranmıştı savaşa.
Melih ensesini kaşıyarak cevap vermişti.

"Şey iyi aramız.
Yani düzeldi aramız.
Zaten bir yanlış anlaşılma olmuş.
Aslında onun hiçbir suçu yokmuş"