15. Bölüm: Frank'in İkizi,2.Prens ile Anlaşma ve Zümrüt Madenleri

1.6K 130 15
                                    

Tanıştığımız sırada her ne kadar sorgulamamış olsamda, Frank'in tanıdık gelen yüzü aklımı kurcalıyor.

Onu daha önce bir yerde görmüş olmalıyım.

Son aylarda bulunduğum yerlerdeki insanların yüzlerini kafamda canlandırmaya çalışıyorum.

Aklıma bilgi loncasına gittiğim günler geliyor, Frank beni Lucas'a götüren garson olabilir.

Göz renklerinin aynı olduğunu bir kenara bırakırsak, yürürken sol ayaklarını daha baskın kullanmaları ve yüzük parmaklarının orta parmaklarıyla aynı uzunlukta olması fark ettiğim bir diğer benzer özellikleri.

Bu düşünceler ile birlikte loncanın bulunduğu kafeye geliyorum.

Artık pelerin takmama gerek yok, 2. Prens zaten beni tanıyor.

İçeri girer girmez gördüğüm garsonla farkına varıyorum.

Bu garson, Frank değil. Onun ikiz kardeşi olabilir.

Tahminimi doğrulayacağım.

Onu durdurmak için hemen harekete geçiyorum, o da yüzünü bana çeviriyor.

"Buyrun leydim, size nasıl yardımcı olabilirim?"

" Frank'in ikizi misiniz?"

Karşımdaki garson şaşkınlıkla bana bakarken konuşuyor.

"Evet... Yoksa siz onun hizmet ettiği leydi misiniz?"

" Evet, o leydi benim. Umarım beni ifşa edecek bir harekette bulunmazsınız. Aksi takdirde ikizinizi bana gönderen kişinin kim olduğunu herkese açıklarım."

"P-peki, sanırım efendimizle konuşmak istiyorsunuz. Sizi götüreyim."

Garip sessizliğimiz Lucas'ın odasının önüne kadar sürüyor.

"Bundan sonrası sizde."

Garson geri giderken kapıyı tıklatıyorum.

İçeriden gelen "Gir" sesiyle içeri giriyorum.

"Hoşgeldiniz leydim. Benimle birlikte çay içmek ister misiniz?"

Reverans yapıyorum.

" Evet, majesteleri. Sizinle çay içmek benim için bir zevktir."

Majesteleri kelimesiyle Lucas'ın gözleri açılırken hiçbir şey söylememiş gibi masanın yanındaki koltuğa oturuyorum.

" Majesteleri derken neyi kast ettiniz? Ayrıca bu yaptığınız reverans neydi?"

" Majesteleri 2. Prens, beni kandırmakla uğraşmayacaksınız, değil mi?"

"Bunu nasıl öğrendin?" diyor Lucas resmiyeti yok ederek.

"Şimdi söyleyeceklerime inanıp inanmayacağınızı bilmiyorum. Bu yüzden nasıl öğrendiğimi açıklayamam."

Lucas sinirle nefesini veriyor.

"Kim söyledi sana?"

" Kimse söylemedi."

"Bunu başka nasıl öğrenebilirsin?!"

" A-ama söylersem h-her şey çok kötü olacak."

Sahte endişemle söylediğim cümleden sonra Lucas elini şıklatıyor ve gerçek görünüşüne bürünüyor.

" Şimdi söyleyin Leydi Aria, nasıl öğrendiniz?"

Hazırladığım sahte senaryoyu artık söyleyebilirim.

"Kız kardeşim Elena konuşurken duydum. Bir gün buraya yanınıza geleceğini söyledi. L-lütfen Elena'ya söylemeyin. Onunla aramız bozulacak."

Aslında bu pekte sahte değil. İlk hayatımda loncayı bu şekilde öğrendim.

Kötü Kadın Olmayı Ben Seçtim Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin