Kötü Kadın Olmayı Ben Seçtim

36. Bölüm: Büyük Koz ve Sahte İlişki

{Önceki bölüm kesiti}

Cecilia, Nancy'e kedi bakımını anlatmaya başlarken Noah ve Elena kediyi her yerde arıyorlardı.

Birbirlerinden habersiz bu insanlar karşılaştığında hiç iyi şeyler yaşanmayacaktı.

Planladığımız tatil beklenen süreden uzun sürmüştü. Birkaç gün daha konakladıktan sonra başkente, yılan yuvasına geri dönmüştük.

İkinci prens sarayı güzel mimarisiyle bizi karşılarken Lucas ile önümüzde dizilen hizmetçi ordusunu aşarak sarayın içerisine giriyoruz.

"Ah, çok yorgunum." diyor Lucas.

Lucas dinlenmek için odaya çekileceği sırada sarayın uşağı onu durduruyor.

"Majesteleri, bir an önce imzalamanız gereken birtakım belgeler var."

Lucas oflarken ağzımdan birkaç kıkırtı çıkmasına engel olamıyorum.

"Anlaşılan prens dinlenemeyecek." diyorum.

"En azından bir saat dinlenemez miyim?" diyor Lucas yalvaran bir ses tonuyla.

"Üzgünüm majesteleri." diyen uşakla Lucas sinirle çalışma odasına gidiyor.

Lucas'ın gitmesini izlerken uşak konuşuyor.

"Tekrardan hoşgeldiniz leydim. Anlaşılan majesteleri bu tatilden çok keyif almış."

"Ahaha kesinlikle öyle. Bazen bir çocuk gibi davranıyor."

"Majestelerini çocuklaştıran sizsiniz leydim. Prens Lucas'a bebekliğinden beri hizmet ediyorum. Davranışlarında ciddi bir değişiklik var. Onu mutlu ediyorsunuz."

Utanarak konuşuyorum.

"Bundan çok emin gibisin."

Uşak gülümsüyor ve saygıyla reverans yaparak Lucas'ın peşinden çalışma odasına giriyor.

Daha fazla ayakta kalmak istemediğim için odama giriyorum ve yatağa uzanıyorum.

Bir süre sonra Nancy ve Cecilia içeri giriyorlar. Ayağa kalkıp onlara sarılıyorum ve getirdiğim hediyeleri veriyorum.

"Leydim, teşekkür ederiz ama keşke hiç zahmet etmeseydiniz."

"Hadi ama Cecilia, her daim alçakgönüllü olmayın. Sadece teşekkür edin ve hediyelerinizi kullanmaya başlayın."

İkisinin sıkıntılı yüz ifadelerini fark ettiğimde şüpheyle tek kaşımı kaldırıyorum.

"Bana söylemek istediğiniz bir şey var mı?"

"Hayır- Aslında evet leydim." diyor Nancy.

"Anlatın dinliyorum."

Nancy, bahçede bulduğu yaralı kediyi anlatırken kalbim hızla atmaya başlıyor.

Olabilir mi..?

"Kediyi nasıl bulduğunu söylemiştin Nancy?"

"Veliaht prens sarayı tarafındaki çalının arkasında buldum."

Sevinçle Nancy'e sarılıyorum.

O kedi Elena'nın kedisiydi. Elime büyük bir koz geçmişti.

Anlamsız bakışlar atan hizmetçilerime gülümseyerek konuşuyorum.

"Kedi benim himayemde olacak Nancy, fakat bir şartım var. Kediyi üçümüz dışında kimse bilmeyecek."

Nancy sevinçle ellerini çırpıyor.