"Buyurun ekselansları."
" İmparatorluğun kuzeyinde zümrüt madenleri olduğu söyleniyor. Tanıdığım birkaç soylu da bu söylentileri destekliyor. Sen ne dersin? Sence oradaki derebeylikleri satın alıp çalışma başlatmalı mıyız?"
"Baba, bunu bize de sorabilirdin!" diyor Leon.
"Kes sesini Leon."
"Oh, Tanrım. Ekselansları, iki kişiye birden sponsor olabilir miyiz?" diyorum sahte bir endişeyle.
"Yoksa benim dışımda birisine daha mı sponsor olmak istiyorsun?"
" Aslında sponsor olduğum kişi dışında size olabilir miyim diye soracaktım."
Herkesin gözleri fal taşı gibi açılıyor.
Dük sinirle konuşuyor.
"Kime sponsor oldun Aria?"
"Leydi Maria'ya! Kendisinin herhangi bir maden bulacağına dair inancım tam."
"Şaka mısın? O kadının çalışmaları başarısız." diyor Simon.
"Tanrının unuttuğu yerde maden arayan kadını desteklemek yerine babanı desteklemen gerekirdi." diyor Dük.
"Üzülme babacığım! Ben seni desteklerim." diyor Elena.
"Elena, sen ticarette tanınan bir isim değilsin. Bana sponsor olman hiçbir şeyi değiştirmez."
Elena'nın yüzü kızarırken keyifle yemek servisini izliyorum.
"Bu çok ayıp. Babanı desteklemek gerekirken neden sonradan görmeyi desteklersin ki?" diyor Düşes.
Eski kraliyet prensesinden beklenecek sözler. Düşes'e dönüyorum.
"Amanın, Düşes'im. Ekselanslarının maden işiyle uğraştığını bilseydim zaten sponsor olurdum."
"Tch."
Düşes cevap vermeyip Elena'ya bakıyor.
"Hayatım, Elena'yı kırdın. Bırak sponsor olup hevesini alsın."
"Haklısın aslında. O zaman kızım yemekten sonra benimle odaya gelir mi?"
Elena sahte bir hevesle Dük'e cevap veriyor.
"Sen yeter ki iste babacığım! Hem, benim bir fikrim var."
"Neymiş bakalım o fikrin?"
Tch. Başladı yine iğrenç sevgi gösterisi.
" Bence imparatorluğun kuzeyine değil, doğusuna yönelmeliyiz."
"Neden?" diyor Simon.
" Orada zümrüt madenleri olduğuna inanıyorum. "
" Çok zekice kardeşim! Zümrüt nadir bir maden. Eğer bulursak oldukça satacağımıza eminim." diyor Leon.
"Fikrin çok iyi kızım. Bunu düşünmeliyiz."
"Kızımdan da bu beklenirdi." diyor Düşes.
Bu aileye tahammül etmek gittikçe zorlaşıyor.
Geçmişte bu tarz 'sevgi' ortamı oluştuğunda masayı terk ederdim. Elena şuan masadan ayrılmamı bekliyor olmalı.
Tabiiki ayrılmayacağım.
Yemek servisi tamamlandıktan sonra herkes yemeğini yiyor.
Tabağımdaki etle oynarken Simon'ın bana baktığını hissediyorum.
Başımı ona doğru çevirdiğimde göz göze geliyoruz.
"İlk ben ayrılıyorum. Size afiyet olsun. " diyor Simon.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kötü Kadın Olmayı Ben Seçtim
RandomSırf bir kez olsun babamdan sevgi dolu cümle duymak için kendimi çalışmaya ve Dukalığa uygun bir prenses olmaya adadım. Gayrimeşru bir ilişkiden doğmuştum. Bu yüzden hiçbir zaman sevgiyi tatmamış bir kız olarak büyüdüm. Üvey kız kardeşim Elena bal...