Günlerden pazardı ve annem gibi birçok çalışanın izin günüydü. Ailecek vakit geçirmek için ne kadar da güzel bir gündü. Temmuzda olmamıza rağmen hava tatlı tatlı esiyor, dalgalar gelgitle kıyıları okşuyor ve güneş ışıkları palmiye yaprakları arasından göz kırpıyordu. Normalden geç kalkılan pazar gününün en keyifli yanıysa tüm hafta boyunca hızlı ve özensiz yapılan sabah kahvaltısının acısını çıkartmak olurdu. Masa sucuklu yumurtalar, börekler, pişiler ve aralarında bin bir çeşit reçelin olduğu kahvaltılıklarla donatılır, herkes bardak bardak çay içer ve edilen sohbetlerle vaktin öğleni bulması bir olurdu. Ailecek vakit geçirilecek tek gün olduğu için öğle sıcağı geçtiğinde hemen bir deniz planı yapılır, sıcak kumlara örtüler serilir ve özenle hazırlanan piknik sepetinin içinden meyveler, kuruyemişler ile buz gibi içecekler çıkarılırdı. Havanın ne kadar yakıcı olduğuna bakılmaksızın bir termosta ise daima sıcak çay olurdu. Çalışan anne ve babaların keyfi yerindeyse Ulaş'ta pikniğe bile gidilebilirdi. Akrabalar ve arkadaşlar da davet edilir, mangalda pişirilen etten ekmek arası bir ziyafet çekilirdi. Böylesi çocuklar için daha eğlenceli olurdu çünkü oyun arkadaşı sayısı ne kadar fazlaysa o kadar eğlenceli bir gün olurdu. Ardından sıkılıp ebeveynlerini sahile inmek için zorlarlar, kendileri kum ve denizden yeni oyunlar yaratırken anne babalarını peşlerinde koştururlardı.
Gözümün önünden mutlu bir hatıranın görüntüleri hızla geçiyordu.
O gün, günlerden en sevdiğim gündü, yine bir pazar günüydü. Annemle babamın izin günüydü ve yüzme hocam Cenk amca o gün antrenmanımızı kısa tutmuştu. Hafta boyunca yeterince çalıştığımızı, babamın ona yemek borcunun olduğunu ve onun sayesinde bir saat çalışmamın yeterli olabileceğini söylemişti. Alara bu habere çok sevinmişti çünkü o zaten hemen eve gitmek istiyordu ama ben üzülmüştüm. Sadece okulun olmadığı günler uzun uzun yüzme şansım oluyordu ve ancak öyle günlerde tüm hevesimi alabiliyordum.
Ben hocamıza ısrarla havuzdan çıkmak istemediğimi söylerken babam beni almaya geldi ve hep birlikte pikniğe gideceğimizi, enerjimi onunla suda yarışmaya ve midemi ızgara et ile doldurmaya saklamamı söyledi. Havuzdan çıkmayı kabul ettim. Beni kolayca ikna etmişti ama asıl ilgimi çeken şeyin piknik yapmak değil de, onunla yarışacak olmak olduğunu bilmiyordu. Onu bugün yenmeyi planlıyordum. Dediği gibi enerjimi saklasam çok daha iyi olurdu.
Alara'ya da gelmesi için ısrar ettim. Sonuçta annesiyle babası evde değildi ve evde boş boş duracağına birlikte frizbi oynayıp yüzebilirdi. Hatta babamlar plajda voleybol oynarlarsa onları izler ve bizi de oyuna almaları için ısrar ederdik. Alara "Ben harika bir şekilde pas atabilirim. Eğer maç yaparsak kesin benim bulunduğum takım kazanır. Ama annem izin verir mi bilmiyorum." demişti.
Biz de babama ve Cenk amcaya olabilecek tüm şirinliklerimizi, tüm ısrarlarımızı ve tüm lüüütfeeeenlerimizi yaptık. Cenk amca Alara'nın annesini arayarak ondan izin aldı. Keşke onlar da gelebilseydi. Ama ne yazık ki Alara'nın ebeveynlerinin çok önemli işleri vardı. Tüm eğlenceyi kaçıracaklardı.
Yedi yaşındaki bir çocuk için oldukça uzun bir araba yolculuğundan sonra sonunda piknik alanına ulaşmıştık. Biz geldikten sonra Ufuk ve ailesi de çıkageldi. Ufuk'un ebeveynlerinin her ikisi de babamla liseden arkadaşlardı ve fırsat buldukça görüşürlerdi. Tabi pikniğe geleceklerini bilmiyordum ve Alara'yla oynayacağımız oyunların Ufuk tarafından bozulacağı fikri canımı sıktı. Erkekler hep oyunları bozar ve kendi istedikleri gibi oynamak isterlerdi. Ufuk kötü bir çocuk değildi ama ne zaman birlikte bir şey yapmaya başlasak o da kendi bildiği şekilde davranıyor ve sonunda oyunu bozuyordu. Şimdi de Alara'ya babasının ona yapmış olduğu ok ve yayı ile gösteriş yapıp bir ağaca nişan alıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/348001385-288-k627451.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Güneşin Gülümsediği Yer
Teen FictionCiğerlerimi doldurabildiğim kadar havayla doldurdum ve tüm içtenliğimle tek bir şey diledim. Ama o gece hayatın benim için başka planları vardı. ... Güneş her şeye sahipti. Gelecek için büyük bir hayali, onu seven harika bir ailesi, her daim gü...