Bahar, bir insanla gelebilir insana.
(Özdemir Asaf)Sabahın erken saatlerinde sokakta işe giden tek tük insanların sesleri araba seslerine karışıyordu.
Görevden henüz yeni dönen ekip vedalaşıp evlerine dağılırken
Şahin kafasını kaldırıp aydınlanmış gökyüzünü izlemeye başladı.
Mavinin en güzel tonu, koca pamuk yumaklarını anımsatan bulutlarla eşsiz bir uyum içindeydi.Hakan'ın sesiyle bakışlarının hedefi değişti.
"Şahin hadi oğlum bize gidip güzel bir kahvaltı yapalım ""Sağ ol ağabey, ben buradan eve geçeceğim "
Hakan kaşlarını çatıp sahte bir öfkeyle Şahin'e baktı.
"Bana bak hayta; sana kahvaltıya gel dedim, bu bir rica değil emir. Hem Sevim ablan börek yapmış. Az önce konuştum ıspanaklı börek yaptım, Şahin oğlumu al gel dedi. İtiraz istemem"Börek diyince Şahin'in yüzünde istemsiz oluşan gülümsemeye sırıtarak baktı Hakan.
"Hadi o zaman."Ispanaklı börek Şahin'in hayır diyemeyeceği sayılı şeyden biriydi, o yüzden reddetmekten vazgeçip Hakanı kafasıyla onayladı ve arabasına yöneldi.
Şahin, ağabey dediği Hakanı yaklaşık iki yıldır tanıyordu. Sevim ise Hakan'ın 28 yıllık hayat arkadaşı, eşiydi.
Bu iki yıl içerisinde Şahin ve ekipteki diğer kişileri sık sık yemeğe davet ettiği için Şahin iyi tanıdığı Sevim'i ablası gibi sever sayardı.
Hakan arabasını park edince Şahin de arabasını aşina olduğu evin önünde park etti.
Evin bahçesine beraber girdiler. Hakan eve ilerlerken Şahin bir sigara yakıp elindeki sigarayı göstererek Hakan'a seslendi
"İçip geliyorum ağabey."Hakan , Şahin'i kafasıyla onayladıktan sonra eve girdi.
Şahin elindeki sigarayla eve yaklaştı . Pencereden yansıyan görüntüsünü incelerken ciğerlerini sigaranın zehirli dumanıyla doldurdu.
Uykusuzluktan kızarmış gözlerine, dağınık saçları eşlik ediyor ve ne kadar yorucu bir hafta geçirdiğini adeta haykırıyordu.
"ALLAH ALLAH"
Duyduğu sesle irkilip arkasını dönen Şahin elinde bir saksı ile ona hamlede bulunan kişiyi hızlı bir refleksle tek eliyle bileklerinden yakalayıp kendine doğru çekti. Diğer elindeki sigarayı ayaklarının dibine attı.
Bakışları saldırgan kızın yüzünü buldu. Kız şok içinde Şahin'e bakıyordu, kocaman mavi gözlerini bir kaç kez kırpıştırdı.
Şahin de ilk defa gördüğü bu kızın gözlerine kenetlenmişti gözlerini, çok güzeldi. Gökyüzü gibi diye geçirdi içinden. Kalbinde hissettiği bu duygu da neydi böyle? Kaşlarını çattı.
Kız bir anda sanki rüyadan uyanmış gibi irkildi . Şahin ne olduğunu anlayamadan göğsüne yediği kafayla şaşkınlıkla kızın maviliklerine tekrar baktı.
Evet evet göğsüne yediği kafa çünkü kız kısa boyuna bakmadan Şahine Kafa atma cesaretini -aptallık da diyebiliriz- gösterdi ve ancak göğsüne kafa atabildi.
Fidan'dan
Sabah güne alarm sesiyle merhaba dedim. Yataktan kalkıp banyoya gidip işlerimi hallettikten sonra üzerinde çamaşır suyu lekesi olan kedili pijamalarımı umursamadan bahçeye çıktım .
Size kendimi tanıtmayı unuttum değil mi? Hemen tanıtayım. Ben Fidan
üniversite matematik bölümü üçüncü sınıf öğrencisiyim.Hani bir söz vardır ya kılavuzu karga olanın burnu pislikten çıkmaz diye işte ben o sözdeki kargayım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak kokusu 🌱
Teen Fiction***Şiddet içerir*** Yaşlarla dolmuş gözlerime baktı "Gökyüzümü bulutlar kaplamış , kaplamasın" dedi . Kafamı göğe kaldırıp baktım bir tek bulut yoktu "Hani nerede ? Bulut yok ki" dedim gülümsedi . "Olmasın zaten, gökyüzüme bulut değmesin ". Ne dem...