Olayın ardından bir hafta geçmiş ailem eve gelmişti .Hakan amcayla yaklaşık bir saatlik konuşmamın ardından yaşanan olaydan annemlere tek kelime etmeyeceğine dair söz almıştım. kolumu sadece iki gün gizleye bildim sonrasında Ebruyla odada oturup pansumanı yenilerken odaya annemin girmesi ile ne yapacağımı bilemez haldeyken Ebru'nun sadece saliseler içinde söylediği kusursuz yalan ile konu açılmadan kapandı.Arkadaşım diye demiyorum Ebru yalan konusunda uzman söylediği yalan o kadar kusursuzdu ki bir an Ebru'nun anlattığı gibi bir kaza ile kolumun yaralandığına inanacaktım. Ebru bir hafta boyunca Kaan'ın aramalarını kısaca geçistirmişti .Kaanla yüz yüze konuşup ondan ayrılacak ama o mekanda duydukları hakkında tek kelime etmeyecekmiş. Şu anda ise bizim bahçede annem , babam,Hakan amaca, sevim teyze, Ali Muzaffer, Bahar , Şahin kahvaltı yapıyorduk. Şahin ne alaka demeyin çünkü ben de bilmiyorum. Bu bir hafta içinde Şahin beni sürekli arayıp nasıl olduğumu sormuştu
, numaramı kimden aldı bilmiyorum, . Muzafferin sözleriyle daldığım düşüncelerden çıktım."Çocuğu oyun oynayacağız diye kandırıp ağaca bağlamış çocukta inanmış buna bağladıktan sonra onu orada bırakıp eve doğru gitmesin mi neyse yolda o çocuğun annesini görüyor ve ona oğlunu bir peri kızı ağaca bağlamış olabilir diyor kadın biliyor tabi Fidanın mahalledeki çocuklardan kavga ettiklerini ağaca bağladığını"
Muzaffer susup çayında bir yudum aldı."Eee sonra ne oldu"
"Kadın oğlunu çözüp Fidanı ailesine şikayet etmek için gelmişti çok iyi hatırlıyorum Ayşe teyzem kadından özür dileyip bir daha olmayacağını söyledi biz tabi bahçede oturmuş büyüklerin konuşmalarını dinliyoruz o kadın gidince Ayşe teyze Fidan hani söz vermiştin bir daha insanları ağaca bağlamayacaktın demişti ben sözümde durdum ki anne diyen Fidana
Ağaca bağlamışsın işte diyince bizimki de anne ben onu ağaca bağlamadım .Ağacı ona bağladım
demesin mi"
Muzafferin biten cümlesiyle herkes gülmeye başladı ben ise Şahinin gülüşünü izliyordum.
O böyle gülmeye devam ettiği sürece Muzo'nun yaptığım rezillikleri anlatmasında sakınca yoktu. Bakışlarım Şahin'in Siyaha yakın renkte olan gözlerinden ayırmakta zorlanıyordum.Kafasını çevirince göz göze geldik utançla gözlerimi kaçırdım.🌱
Sina Orkan , hastaneden çıktıktan sonra onu iki kez bizim mahallede gördüm aramızda geçen kısa konuşmaların özeti olarak
Cemal ağabeyin Bürosunda bundan sonra Cemal ağabeyle ortak çalışacakmış ve mahallemizde kendine ev arıyormuş .Cemal ağabey bir süre önce aldığı bir davada karşı tarafın uzun yıllar sürecek bir hapis cezası almasını sağlamış ama ceza almasını sağladığı kişinin babası oğlunun aldığı cezadan ötürü Cemal ağabeyin aldığı tüm davalarda önüne engeller koyuyor müvekkilleri ile arasını açacak şeyler yapıyor tüm bunlarla mücadele etmek Cemal ağabeyi yorunca aynı üniversiteden mezun olduğu arkadaşı Sina Orkan ile konuşuyor Sina güçlü bağlantıları sayesinde Cemal ağabeye yardımcı oluyor .Arkadaşına destek olmak ve işleri toparlanmasına yardımcı olmak için kısa süreliğine mahallemize geliyor . Bu sabah Ebru'dan öğrendiğime göre Ebruların iki ev ilerisindeki Mercan teyzenin evini kiralamış.
Kahvaltıdan sonra hızlıca hazırlanıp evden çıktım Ebruyla buluşacaktık . Ebruyla bir kafeye geldiğimizde cam kenarında oturan Kaan ve arkadaşlarını gördük Ebru bana bakıp
"Onun burada konuşup onu terk ettiğimi söylüyeceğim " dedi.
Kaan'ların masasına yaklaştık Kaan önce şaşırdı sonra kalkıp Ebruyu öpmek için uzandı ama Ebru geri çekildi.
Kaan kaşlarını çatarak
"Bir sorun mu var" dedi
"ımm bir düşüneyim aslında sorun falan yok sadece birazdan terk edeceğim birini öpmek istemiyorum "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Toprak kokusu 🌱
Novela Juvenil***Şiddet içerir*** Yaşlarla dolmuş gözlerime baktı "Gökyüzümü bulutlar kaplamış , kaplamasın" dedi . Kafamı göğe kaldırıp baktım bir tek bulut yoktu "Hani nerede ? Bulut yok ki" dedim gülümsedi . "Olmasın zaten, gökyüzüme bulut değmesin ". Ne dem...