??

383 283 93
                                    

Yoğun ışıkla kısılan gözlerimi birkaç saniye kapatıp tekrar açtım. Işığa alışınca içinde bulunduğum odayı incelemeye başladım. Hastane odasıydı, beyaz örtülü bir yatakta yatıyordum. Açılan kapıyla kafamı kapıya doğru çevirdim ama bu canımı yakmaktan başka bir şeye yaramadı.

"Kızım iyi misin?"

İyi miydim? Başım ağrıyordu, sahi başım neden acıyordu? Olanlar bir bir zihnimi istila edince hızlı yattığım yerden doğrulamak istedim ama başım dönünce kalkamadım.
Annem yanıma gelip tekrardan yatar vaziyete geçmemi sağladı, ardından saçlarıma bir öpücük kondurdu.

"Fidan Bir tanem nasılsın , iyi misin? bir şey söyle bebeğim. "

Kızarmış gözleriyle bana bakıp bir cevap bekliyordu .

"Ben iyiyim .Ebru nasıl? "
Annem sorumu es geçerek

"Ağrın var mı ben hemen doktoru çağırayım. " diyerek odadan çıktı. Ebru nasıldı? İyi miydi? Lütfen iyi olsun içimden dualar ederken kapı tekrar açıldı annem ve doktor içeri girdi . Sonrasında doktorun soruları ve kontroller derken yorgun düşen bedenim beni uykuya çekiti. Aklıma gelen Ebru'nun yerde kanlar içinde yatmış görüntüsüyle huzursuz bir uykuya daldım.
Saçlarımda dolaşan ellerle gözlerimi tekrardan açtım.Annem yüzünde minik bir tebessümle beni izliyordu
"Günaydın güzel kızım. Kendini nasıl hissediyorsun?"
"Başım hafiften ağrıyor ama iyiyim
Ebru nasıl?"

Yutkundu ve dolu gözleriyle " İyi olacak. Yoğun bakımda..." dedi.

Hızla yerimden kalktım
"Onu görmem gerek anne Ebru'yu görmek istiyorum"

Gözlerinden akan yaşları sildi. Başta itiraz edecek gibi olsada kararlı bakışlarımdan vazgeçmeyeceğimi anlamış olmalı ki başını sallayıp odadan çıktı. Ben de arkasından ilerledim . Yoğun bakımın önünde durunca gözlerimdeki yaşları daha fazla tutamadım . Gözyaşlarımı sert bir şekilde sildim.

İyiydi Ebru iyiydi, iyi olmalıydı. İçimden dua ettim Allah'ım lütfen Ebru iyi olsun, ona bir şey olmasın.

Gözlerim ileride yere çökmüş oturan Muzafferi buldu hızla yanına gidip sarıldım. Titriyordu hıçkırıkları kesilmiyor göz yaşları ardı ardına akıyordu. Bir süre birbirimize sarılı halde ağladık.

"İyi misin Fidan canın çok acıyor mu?"
"İyiyim"
"İyi ol hep iyi ol .Ebru da iyi olsun.Fidan lütfen Ebru'ya bir şey olmasın. "
derin bir nefes alıp devam etti
"Fidan ben çok korkuyorum" gözyaşları ardı ardına akıyordu .

Kollarımı belinden çektim ellerimi yüzüne götürüp kafasını kaldırdım.
"İyi olacak Ebru iyi olacak" dedim .

Gözleri umut ile parladı.
"İyi olacak değil mi Fidan ? O iyi olacak hem sen dedin .Sen bana yalan söylemezsin ki "
Hızla kafamı salladım.
"Söylemem .İyi olacak inan bana Ebru çok güçlü.Ağlama artık ameliyattan çıkıp seni böyle görürse üzülür " dedim ve göz yaşlarını silmeye başladım.
"Sen de ağlıyorsun, ağlama " dedi ve oda benim göz yaşlarımı silmeye başladı.

🌱

Aradan iki gün geçmişti . Verdiğim ifadeyle sokaktaki kamera kayıtları Kaan'ın tutuklanmasını sağlamıştı . Ebru bu gün yoğun bakımda çıkarılıp normal odaya alındı . Hâlâ uyanmasını bekliyorduk.

Neredeyse tüm mahalle buradaydı sadece mahalledekiler değil  Sina , Şahin ve Süleyman'da buradaydı.

Şahin yanıma gelip kahve uzattı, verdiği kahveyi teşekkür edip aldım.
"Nasılsın?"
Eliyle alnımdaki bandajı gösterip
"Çok acıyor mu?" diye sordu.
"İyim, acımıyor. Ebru da uyanınca her şey iyi olucak. "
"Merak etme uyanır, dediğin gibi her şey iyi olucak."
"Bu arada ben teşekkür ederim, bizi hastaneye sen getirmişsin dün Muzaffer söyledi."
"Teşekküre gerek yok. İyi olman, iyi olmanız yeterli." gülümsedim, o da bana gülümsedi. Kahveden içmeye başladım. Kahvemi bitirene kadar yanımda durdu sonra bir şey diycek gibi oldu ama Neriman teyzeleri koridorda görünce vazgeçmiş olmalı.

Toprak kokusu 🌱Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin