İHANET

4.1K 98 45
                                    

Bölüm 12: İhanet

Hiçbir şey sormak istemiyordum.

Şuan sadece güveniyordum, sadece Asrın'a güveniyordum.

Uzun bir süre sonra küçük bir evin önünde durduk. İzimizi kaybetmişlerdi. Motordan indik ve Asrın yanıma geldi.

"Maalesef bir süre burada kalmalıyız. Umarım sorun olmaz."

"Saçmalama tabiki olmaz."

Eve doğru yürüdük ve Asrın kapıyı çaldı.

"Birileri daha mı var?"

"Evet, annem."

"Annen mi? Burada kalmasak mı ya." Asrın kaşlarını çatarak bana baktı ve o sırada kapı açıldı.

Hanım hanım senin ne işin var burada?

"Yavrum." diyerek Asrın'a kocaman sarıldı. Sonra geri çekilip bana baktı.

"Sende hoşgeldin." beni öldurecekmiş gibi bakıyordu. Nebahat Hanım Asrın'ın kolunu tuttu ve içeri doğru çekti.

"Hadisene oğlum." Asrın onunla beraber içeri girdi ve kapıda tek bir kişi kalmıştı.

Girip girmemekte tereddüt eden BEN. Kapıda mı yatsaydım acaba?

Bir süre içeri girmedim fakat kimse gelmeyince eğer girmezsem gerçekten kapıda yatacağımı anladım ve bu yüzden içeri girdim.

Evin içinde Asrın ve annesini bulmam zor olmadı. Masaya oturmuşlardı ve annesi Asrın'ın ağzına bir şeyler tıkıyordu.

Mutfağa girmeden onları izlemeye başladım. Beni görmemişlerdi.

"Ye oğlum ye. Aç kalmışsındır buralarda."

"Anne geleli daha bir gün olmadı. Hem Biran gelmedi, ben bir gidip ona bakayım." Asrın'ın annesi bunu duymasıyla Asrın'ın kafasına vurdu.

Gülmemek için verdiğim mücadeleyi kazandım ve izlemeye devam ettim.

"Benim salak oğlum. Niye üstleniyorsun kızın suçunu? Onun yüzünden başına neler geldi. Hem zaten sen niye gittin ki en başından onu korumaya başka adam mı yoktu?"

"Anne onu tanımak istedim sadece. Ondan daha ne kadar gizleyeceksiniz?" Neyi gizliyorlardı?

"Ben istemedim gizlemeyi. Babası istedi." Babam ne istemiş olabilirdi ki?

"Neyse anne ya, sırası mı şimdi?" diyerek ayağa kalktı Asrın. Annesinin yanında o karizmatik görüntüsü yok oluyordu.

Asrın kapıya doğru ilerleyince bende içeri girdim.

"Nerede kaldın?"

"Öyle biraz hava alayım dedim."

"Hadi gel sende bir şeyler ye." Nebahat hanıma baktım. Öldürücü bakışları yine üzerimdeydi. Ardından Asrın'a baktım, durumu anlamıştı.

"Değil mi Anne? Biran da acıkmıştır hadi ona da koy." Nebahat Hanım arkasına döndü ve hazırladığı yemeklerden bir tabak hazırlayıp masaya koydu ve kendide sandalyeye oturdu.

Asrın masaya doğru geçti ama Nebahat Hanım hala bana baktığı için hareket edemiyordum.

"Ne duruyorsun öyle, gel ye işte." dedi sertçe. Kızamıyorum da haklı olduğu için.

"Anne." dedi Asrın uyarıcı bir sesle. Nebahat Hanımsa, ne var manasında kafasını salladı.

"Hadi gel Biran." dedi Asrın yumuşakça ve yanına oturdum.

Yakın Koruma (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin