Bitti sanıyorlardı ama ben nefes aldığım sürece bitmeyecekti. Ben nefes aldığım sürece asla umudumu yitirmeyecektim. Kendi irademle kendi irademi yok edene dek her şey devam edecekti.
9.Bölüm:Yanlış Kararlar
"Nasıl yani."dedi dakikalar sonra. Sözlerimi yeni idrak etmiş olmalıydı.
"İtalya'ya gideceğim, gideceğiz. Asrın için sende geleceksin. Adın neydi?" tek başıma gidemezdim. Tek başıma Asrın'ı bulamazdım zaten.
"Adım Mert ama-" konuşmaya devam edemeden onu durdurdum.
"Gelmek istiyorsun değil mi Mert?" diye sordum.
"Babanız buna asla izin vermez." Yine aynı muhabbet.
"İzin istemedim zaten." babamın haberi olmamalıydı
"Ama ben haber vermek mecburiyetindeyim. Hem babanıza hemde Asrın'a." Asrınla haberleşebiliyorduk demek.
Ona doğru döndüm. "Asrın'a haber verebiliyorsun yani."
"Hayır, yani şey.."
"Ne?"
"Evet verebiliyorum." dedi sıkıntıyla.
"Güzel, nasıl yapacağız?" Geleceğimizi söylemek istemesem bile nerede olduğunu öğrenmemiz lazımdı.
"Siz değil. Ona sadece ben haber verebilirim. Onunla iletişime giremezsiniz." Niye bu kadar gıcık ve aptaldı?
"Allah Allah, nedenini öğrenebilir miyim acaba?"
"Asrın benim yakın arkadaşım ve benden bazı talepleri oldu. O onunla iletişime geçmenizi istemiyor. Onu unutmanızı istiyor. Bana ise sadece onun isteğini uygulamak düşüyor."
"Babama haber vermeyeceksin."
"Asrın sizinle alakalı durumları babanıza bildirmemi istedi."
"Yani sen babama değil, Asrın'a çalışıyorsun." Cevap vermedi. Bana fazla şey anlattığını düşünüyor olmalıydı.
"Asrın neden beni koruyor? Neden benim için bunları yapıyor?"
"Asrın bunları sizi sevdiği için yapmıyor, aksine sizin şımarık bir kız olduğunuzu söyledi. Asrın'ın nedenleri çok farklı."
Bende onu sevmiyordum zaten. Tek derdim benim yüzümden gitmiş olmasıydı.
Ama yinede bu biraz kırıcı olmuştu.
"Tamam da ne bu nedenler?" Asrın'ın beni korumak için ne nedeni olabilirdi?
"Ne yazık ki sizinle paylaşamam." Neyi yapabiliyorsun ki zaten?
"Bak Mert, eğer onun arkadaşıysan onun geri gelmesini istersin. O benim yüzümden orada, anlatırken bana ne kadar sinirli olduğunu gördüm. Asrın belliki yanlış bir karar verdi. Benim suçumu üstlenerek hayatını mahvedemez. Sencede öyle değil mi? Kaçması gereken Asrın mı, yoksa ben miyim? Adaletli olan onun gitmesi mi?"
"Bencede Asrın hata yapıyor ama bu onun kararı. Ben onu sorgulamam, sorgulayamam. Ben sadece her koşulda ona yardım ederim."
"Pekii, belliki sen bir boka yaramayacaksın. Görüşürüz." diyerek gideceğim sırada kolumu tuttu.
"Gidemezsiniz, sizi buraya kadar getirmem bile büyük bir hataydı. Lütfen zorluk çıkarmayın ve bir kereliğine empati yapın. Sizin gitmenize izin verirsem benim başıma neler gelir?"
Ondan kurtulsam yerine başkası gelecekti. Babam yine beni zorla tutabilirdi, hatta kesinlikle tutacaktı. Şuan gitmeme asla izin vermezlerdi ama bir şekilde gidecektim. Sadece iyi bir plana ihtiyacım vardı.
Asrın benim yüzümden kaçak olmayacaktı. Gerekirse yaptıklarımı itiraf edecektim ve ben kaçacaktım.
Şuan eve gitmekten başka bir çarem yok gibiydi. "Tamam, seninle geleceğim ama öncesinde lavaboya uğramalıyım." Bana dikkatlice baktı. Bir şey planladığımı düşünüyordu. Bense sadece olanları hazmetmek istiyordum.
"Of, Gel kapıda bekle istersen acil diyorum."
"Tamam ama lütfen bana zorluk çıkarmayın." lavaboları bulduk ve o kapıda beklerken ben içeri girdim.
Yüzümü soğuk suyla yıkadım ve suyu boynuma da sürdüm.
Kafamı kaldırdım ve aynadaki yansımama bakmaya başladım. Gözlerim morarmıştı ve rengim baya solmuştu. Zombiye benziyordum. Yemek yesem iyi olurdu.
Ardından içeri başka bir kadın girdi ve tam arkamda durarak aynadaki yansımama baktı. Ne yapmaya çalışıyordu bu?
Ona döndüm "Ne bakıyorsun sen?" dedim. O ise bana bakıp gülümsedi. Tanıdık birine de benzemiyordu.
Ardından elinde duran tabletin ekranını bana çevirdi.
Ekranda bir görüntülü arama açıktı. Karşı tarafta yaşlı ama dinç duran bir adam vardı.
"Merhaba Biran. Biliyorum ikimizde zor günler geçiriyoruz, ve geçirmeye devam edeceğiz kızım ama geçecek." Kızım mı? Bu adam Asrınla bağlantı biri miydi acaba?
"Ah kendimi tanıtmayı unuttum. Ben Yiğit'in babasıyım. Sende onun müstakbel eşiymişsin. Keşke daha önce haberim olsaydı ama artık önemli değil. Biliyorum oğlumun başına gelenler için ikimizde çok üzgünüz. Halini görebiliyorum zaten, perişan olmuşsun güzel kızım ama merak etme Yiğit'in, oğlumun, tek çocuğumun intikamını birlikte alacağız." Gözlerinden yaşlar aka aka anlattığı şeyler beni şoktan şoka sokuyordu.
Bu adam bana oyun mu oynuyordu, yoksa gerçekten Yiğit'i sevdiğimi falan mı sanıyordu?
Ne söylemeliydim? Ağzımı konuşmak için araladığımda devam etti.
"Seni zorla tutarak o şerefsizin kaçmasına izin verdiler ama ben onun nerede olduğunu, ne yapacağını biliyorum kızım. Seninle birlikte İtalya'ya gideceğiz. Senin için onu yakalayacağım ve onu sana vereceğim. Sende müstakbel kocanın intikamını alacaksın. Sonra seni güvenli bir yere alacağım ve hayatına nasıl istersen öyle devam edeceksin. Benim olan her şey oğlumundu. Oğlumdan başka kimsem yoktu, oğlumun da öyle ama öğreniyorum ki oğlumun değer verdiği biri varmış, o zaman oğlumun her şeyi o kişinindir. Benim her şeyim senin olacak. Yani kısaca sana intikam ve güzel bir gelecek vadediyorum. Sevdiğin adamın katili ve ona yardım edenler arasında kalmak zorunda olmayacağın, vicdanının rahat olacağı bir gelecek."
Bir süre kimse konuşmadı. Kafamı öne eğdim ve sakince düşünmeye çalıştım.
Beni İtalya'ya götüreceğini söylemişti. Eğer şuan itiraf etsem burdan çıkamam. İstemediğimi söyleyip çıkasam İtalya'ya gidemem. Ayrıca istemediğimi duyunca beni zorlayabilirdi.
Kafamı kaldırdım ve önümdeki yaşlı adamın intikam isteğiyle alevlenen ve ağlamaktan olacak ki kızaran gözlerine baktım.
"Ne zaman gidiyoruz?"
Evet ben onunla gidecektim. Evet ben yine maske değişip, yine rol yapacaktım ama emindim ki sonunda suçlu olan ben dışında kimseye zarar gelmeyecekti.
🖤
Biliyorum o kadar beklemenize rağmen çok kısa bir bölüm oldu ama bölümü ancak yazabildim. Yaz olduğu için sürekli bir sorun çıkıyor ve yazamıyorum.
Bölümü umarım beğenmişsinizdir. Keyifle okumanızı diliyorum. Bir sonraki bölümü bu kadar geciktirmeyeceğim.
Bölümü yayınlanmadan önce tekrar tekrar okuyorum ama yinede bazı yazım hataları oluyor, lütfen kusura bakmayın.
Oy vermeyi unutmayın lütfenn.
Görüşmek üzere çiçeklerimmm. Bir sonraki bölüme kadar kendinize cici bakınn.
![](https://img.wattpad.com/cover/344759010-288-k346940.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakın Koruma (+18)
Novela JuvenilDudaklarımı açlıktan kurtaran dudakları... Ben artık gerçekten ona ait hissediyordum. Annemin söylediği sözler geldi aklıma. "Asla aşık olma Biran. Emin ol aşk pişmanlıktan başka bir şey değildir." Çok geç anne ben çok aşık oldum..