Bölüm 24: Kabus
Nefes alıyordum ama ölü gibiydim.
Belki de ölmeyi bu kadar çok dilediğimindendi bu ama yaşatmak için yaşamak zorundaydım.Ama her şeyden önce aklımda tek bir şey vardı, tek bir kişi.
Asrın.
Ona yaptığım bu şey yüreğimi darmadağın ediyordu. Ama içimde bir ses ölmedi diyordu. Hatta her bir zerremde hissediyordum ölmediğini. Hala bir yerlerde nefes alıyordu.
Ya da bu sadece benim annelik hormonlarımdan kaynaklanan bir hayaldi.
Gözümden düşen bir damla yaşı daha sildim. Ağlamak bazı acılarımızı silmeye yetemiyordu.
Günlerdir buradaydım ve Asrın beni bulamamıştı. Biliyordum, Asrın beni arasa bulurdu. Ama eski Asrın, bana başkasına aşık olduğunu söylemeyen Asrın ortalığı yıkardı. Yani ben öyle sanıyordum.
Ben onu kendim gibi sanmıştım. O da beni benim sevdiğimi kadar seviyor sanıyordum. En acı olanı da buydu aslında.
Lütfen Asrın benden en uzak yerde ol ama yaşa Asrın. Mutlu yaşa.
Bu düşüncelerin yanında kafamda korkunç bir düşünce daha vardı.
Bu gece birlikte uyuyacağız, demişti Yiğit.
Onunla aynı evde bile bulunmak bir korku filmi gibiyken, aynı odada hatta aynı yatakta uyumak tam bir kabus olurdu.
Hemde elleri bedenimdeyken..
Yavaşça yatağıma kıvrıldım, uyumuş taklidi yapmak belki bir çözüm olabilirdi.
Gözlerimi sıkıca kapadım ve beklemeye başladım. Yaklaşık yarım saat kadar sonra odanın kapısı açıldı.
Nefes alış verişlerimi düzene sokmaya çalışıyordum. Yatağıma doğru yavaş yavaş gelen adımlarla iyice geriliyordum.
Ağlamamak için yanağımı ısırdım. Yiğit büyük yatağın diğer tarafına oturdu. Ona sırtımı dönmüştüm. Ardından bana doğru yaklaştığını hissettim. Ve korktuğum başıma geldi.
Elini tişörtümün altından karnıma doğru soktu ve karnımı okşamaya başladı. Hıçkırarak ağlamamak için dişlerimi sıktım.
Okşamayı bırakıp elleriyle belimi sardı. ve beni yavaşça kendine doğru çekti. Zaten bulanan midem böylece ağzıma gelmişti.
Bana iyice sokuldu ve burnunu hafifçe saçlarımda gezdirdi ardından boynumu kapatan saçlarımı yavaşça çekip kulağıma eğildi.
"Uyumadığını biliyorum." dedi fısıldayarak ve boynuma bir öpücük kondurdu. Korkuyla irkildim ama cevap vermedim.
"Bundan sonra itaatsizlik yapmadığın sürece korkmana gerek yok Biran." dedi burnunu ve dudaklarını boynuma sürterek.
"Ahh şimdi hamile olmasaydın keşke Biran. Seninle çok güzel vakit geçirebilirdik ama ben beklerim sevgilim sorun değil." Bu sefer dayanamadım bulanan midemde hızla ayağa kalkıp odanın banyosuna koşmaya çalıştım ama dayanamadım.
Odanın ortasına doğru bir kaç kez öğürdüm. Yiğit yataktan kalktı.
Kafamı kaldırıp ona baktım. Sinirli görünüyordu. Yere baktı ve derin bir nefes aldı.
"Git elini yüzünü yıka. Burayı temizlerler zaten benim odamda kalacaktık. Ayrıca Biran sana dokunmama alışsan iyi edersin, her seferinde kusamazsın. Bu ilk dokunuşum değildi, son da olmayacak."
dedi sertçe.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakın Koruma (+18)
Ficção AdolescenteDudaklarımı açlıktan kurtaran dudakları... Ben artık gerçekten ona ait hissediyordum. Annemin söylediği sözler geldi aklıma. "Asla aşık olma Biran. Emin ol aşk pişmanlıktan başka bir şey değildir." Çok geç anne ben çok aşık oldum..