YETKİ

1.6K 40 9
                                    

Önce hafif bir sarsıntı hissedersiniz, sonra şiddetli bir deprem... Ardından tamamen yıkılır içinde bulunduğunuz ev. Ama üzülmeyin, güçlenip o sıcak evi tekrardan yapabilme şansınız var. Tabi sizi altında kaldığınız enkazdan çıkaracak biri varsa.

🔥

Bölüm 18: YETKİ

Ben Biran, az önce odamda geçirdiğim ufak ve sessiz sinir krizinin ardından kaç dakikadır yere oturup ağladığımı bilmiyorum. Gebertememiştim pisliği.

Onu öldüremeyi beceremediğimi düşündükçe ayaklarımı yere vurarak ağlamak istiyordum.

Kilitli kapının çalmasıyla kollarımın arasındaki kafamı kaldırdım. "Biran içeri gelebilir miyim?" Asrın'ın sesi bana kendimi güvende hissettiriyordu.

Asrın hakkında söyledikleri geldi birden aklıma. Kardeşim olma ihtimali yoktu değil mi? Bu düşünce midemi bulandırıyordu.

Göz ucuyla etrafa baktım. Yere atılmış kağıtlar, kırılan vazo ve masa isimliğim, yere devrilmiş sandalyem.

Hayır Asrın, sanırım şuan odama giremezsin. Toparlamaya çalıştığım sesimle "Müsait değilim, birazdan geliyorum." dedim.

"Tamam burada seni bekliyorum, müsait ol ve kapıyı aç." dedi sertçe.

Ayağa kalktım avucumun içinde sıktığım yüzüğü nereye koyacağımı düşündüm öncelikle. Yüzüğe bakmak için avuçlarımı açtım ve gördüğüm şey beni şoka uğratmaya yetti.

Tüm tırnaklari avuçlarıma geçirmiştim ve avuçlarım kan içerisindeydi. Ben bunu uzun zamandır yapmıyordum. En son annemi kaybettiğimde tedavi aldığım zamanlar da oluyordu bu.

Psikolojik olarak tekrar başa döndüğümü fark etmemle gözlerim tekrar doldu. Babam bunu yaptığımı öğrenirse beni tekrar kliniğe kapatırdı.

Kendime gelince odayı toplamaya başladım.

Kırık parçaları çöpe attım kağıtları topladım. Ardından odamda ki minik banyoya gidip ellerimi yıkadım hala kanadığı için sarmayı düşündüm ama Asrın fark etmemeliydi.

Ağlamaktan bozulan makyajımı temizledim ve tekrar yaptım, ardından üstümdeki kıyafeti çıkarıp kırmızı bir elbise giydim.

Lavabo tezgahına koyduğum yüzüğü elime aldım, onu saklayabilecek iyi bir yer banyoda yoktu, bu yüzden çıkıp odama gittim.

"Biran hala hazır değil misin?" Asrın'ın sesiyle panikledim ve yüzük elimden düşüp dolabın altına gitti.

Onunla daha sonra ilgilenirdim.

Kapıyı açmaya hazırdım, Odayı son bir kez kontrol edip kapıyı açtım.

Kapının kenarına oturmuş Asrın, kapıyı açmakla hızlıca kalktı ve beni incelemeye başladı.

"Neden makyajını tekrar yapıp, üstünü değiştirdin." dedi şüpheyle.

"Hiç, sıkılmıştım onlardan."

"Sıkılmıştın." dedi imayla.

"Evet, olamaz mı?" Cevap vermeden garip garip gözlerime baktı. Sonunda bakışlarımı kaçırdım. "Neyse gelsene odaya." dedim, elimle Odayı göstererek.

"Bur saniye, bir saniye. Elini ver." ellerimi arkama sakladım.

"Şirkette el ele tutuşmak istemiyorum." diyerek odaya girdim. Asrın arkamdan girip kapıyı kapadı ve kilitledi.

Kolumdan tuttu ve beni kendine çekti. "Ellerine noldu Biran?" diye sordu üstüne yürürken. Biraz sinirli, biraz da endişeliydi. Elimi avucuna alıp dikkatle inceledi.

Yakın Koruma (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin