Bölüm 28: KARAR
Duyduğumuz sesle ikimiz de aynı anda kafamızı sola çevirdik. Asrın'ın sandalyeye bağladığı Yiğit uyanıyordu.
Yüzüne ellerimi götürdüm ve gözlerindeki yaşları son bir kez sildim.
Uyanan Yiğit bize doğru döndü. "Ooo sevgi pıtırcıkları. Ne güzelsiniz öyle kardeş kardeş." dedi alayla.
Asrın'ın üstünden kalktım. Gözlerimden hala yaşlar akıyordu ama gülümsemeye çalıştım. "Sence ona ne yapalım?" dedim masadaki işkence aletlerine doğru giderken.
"Ondan sorulacak bir hesabın olmadığını söylemiştin." dedi Asrın şaşkınlıkla. Buna inanmış mıydın Asrın?
Neyse yaşadığın duygu seline veriyorum.Silahlardan birini elime aldım. "Ne demek yok?" Yiğit'e döndüm.
"Senin vücuduna attığı kurşunların hesabı sorulmayacak mı sandın?" diye sorduğumda iyice sandalyeye sindi.
"Kaçtı 17 mi? Asrın güçlüdür, bu kurşunlara rağmen yaşamış olabilir ama ben senin yaşayacağını pek düşünmüyorum."
"Orospu." diye bağırdı Yiğit. Asrın ayağa kalktı ama kafamla ona durmasını işaret ettim.
Silahı deponun kenarına attım. "Seni direkt kurşunlarla öldürmek hafif kalır. Önce tek tek parmaklarını keselim dedim gülerek.
Asrın dikkatlice beni izliyordu. "Biran sen iyi misin?"
"Çok iyiyim." dedim ellerimi iki yana açarken.
Asrın bana doğru yaklaştığında omzundan tuttum. "Fazla mı içtin?" diye sordu.
"Yoooooooo." dedim uzatarak.
Yiğit de Asrın da dikkatlice beni izliyordu.
"Etraf hangi renk?" diye sordu Yiğit.
"Etraf pembe ama sen mosmorsun." dedim parmağımla onu gösterirken.
Yiğit "Madde almış orospu." dediğinde. Asrın onun üzerine atladı ve suratına bir yumruk geçirdi.
"Bir daha onun hakkında böyle konuşabilecek bir dilin olmayacak ama önce biraz beklemen gerekecek." Asrın üzerinden çekildi.
Asrın şaşkınlıkla bir süre beni izledi.
"Yürü Biran gidiyoruz?" dedi sonrasında bana."Ya ben de kesmek istiyorum."
"Ne kesmek istiyorsun?" diye sordu tek kaşını kaldırarak.
"Onun dilinii." Bir kolumu Asrın'ın omzuna attım. Başım dönüyordu ve ayakta durmakta zorlanıyordum. Ayılmak için kafamı iki yana sallarken Asrın'ın elleri bacaklarımı sardı ve tek hamlede beni kucağına aldı.
Ellerimi Asrın'ın yüzüne koydum ve dikkatlice incelemeye başladım.
"OHA." diye bağırdığımda Asrın kaşlarını çattı.
"Noldu?" diye sorduğunda gözlerimi kısarak cevapladım.
"Gözlerin yeşil, yemyeşil. Bunu nasıl daha önce fark etmedim ben?"
"Yeşil mi, ne yeşili?"
"Ne yeşili olacak canım? Baksana çimen yeşili resmen." Bunu nasıl daha önce fark etmemiştim? Alık mıydım neydim?
Yiğit'in sesiyle ikimizde yüzümüzü ona çevirdik. "Baya kafa yapan bir şey almış. Onu hastaneye götür, zehirlenmiş veya kaldıramamış olabilir. Daha yeni düşük yaptı." Ahh Yiğit hala beni mi düşünüyorsun birazdan seni sike sike...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakın Koruma (+18)
Genç KurguDudaklarımı açlıktan kurtaran dudakları... Ben artık gerçekten ona ait hissediyordum. Annemin söylediği sözler geldi aklıma. "Asla aşık olma Biran. Emin ol aşk pişmanlıktan başka bir şey değildir." Çok geç anne ben çok aşık oldum..