Bölüm 14: SAVAŞBiran sonunda adamın üzerinden çekildi ve kendini geri attı. Derin derin bir kaç nefes aldı.
Yerden destek alarak ayağa kalktı ve bana doğru döndü. Gözleri şaşkınlıkla üzerimde gezindi fakat çabuk toparladı.
Bana doğru koştu ve bileğimi tuttu. "Hızlıca buradan çıkmalıyız." dedi bitkin bir sesle ve daha fazla dayanamayıp yere yığıldı. Biranı kucağıma aldım ve merdivene yöneldim ama kucağımda Biran ile ip merdiveni çıkmam imkansızdı.
Biranı usulca yere bıraktım ve üzerimdeki kazağı hızlı ona giydirdim. Ardından yardım çağırdım ve Biran'a döndüm.
Açıkta kalan bacakları yaralarla doluydu. Onu yeterince erken bulamamıştım. Onu böyle gördükçe kalbim paramparça oluyordu. Ağlamamak için kafamı yukarı kaldırdım. Şuan olmazdı.
Bunlar dışında iyi bir şeyde fark etmiştim. Biran çok güçlü bir kadındı. Onca adamla tek başına mücadele etmişti. Ama psikolojisini toparlaması zaman alacaktı.
İçeride olan cesetleride yok etmemiz lazımdı.
Sonunda yardım geldi ve önce Biran'ı dışarı çıkardım, ardından kendim çıktım.
Biran'ı kucağıma alıp arabaya taşıdım. Onu hızlıca göturmeliydim ama önce cesetleri ne yapılması gerektiğini söylemeliydim.
Merdivenin etrafinda bekleyen adamlarin yanına gittim. "Cesetleri çıkarın sonra köpeklere yedirin. Ortalığı temizlemeyi unutmayın." Birbirlerine şaşkınlıkla baktılar. Bende arabaya döndüm. Sonunda buradan gidecektik.
Arabayı çalıştırdım ve tam giderken şiddetli bir ses duyuldu. Camdan baktığımda adamların geriye doğru koştuğunu ve az önce çıktığımız yerin patladığını gördüm.
Durum çok ciddiydi, hem de çok.
❤️🩹
Biran'ı babasının yanına götürdüm şuan en korunaklı uer orasıydı. Aslında omu en başta annemin yanına götürdüğüm zaman kimsenin ona yaklaşamayacağına emindim.
Tabi ya, oraya gideceğimizi bilen birisi yapmıştı ama kim olabilirdi. Kafamda herkesi tarttım, toplam 5 kişi biliyordu ve hepsine çok güveniyordum. Bu yüzden bu konuyu daha sonra düşünmek için rafa kaldırdım. Şuan önemli olan Birandı.
Evde onun için bir doktor hazırlanmıştı. Fiziksel açıdan çabuk toparlayacağına emindim.
Adnan Beyin büyük evine geldiğimizde kapı iki yana doğru açıldı. Arabayı durdurdum ve Biran'ı kucağıma aldım.
Evin güvenliği iyice arttırılmıştı.Adnan bey ve annem geldiğimizi duymuş olmalılarki koşarak kapıya çıktılar.
Adnan bey kızını görünce donup kaldı ardından yavaşça yaklaştı ve elini Biran'ın yüzüne götürdü. "Güzel kızım." dedi ağlayarak.
"İçeri girelim Adnan, doktor baksın." dedi annem.
Adnan bey kızını kucağımdan aldı ve içeri götürdü. Bir odaya girdi ve kızını yatağa koydu. Hemen ardından doktor geldi ve Biran'a baktı. Koluna bir serum taktı be bize döndü.
"Fiziksel yaraları derin değil. Onları temizleyeceğim ve merhem kullanacak. Ayrıca çok acıkmış olmalı hemen bir şeyler tüketsin. Bunlar dışında durumu çok kötü değil. İyi bakılırsa çabuk toparlayacaktır."
"Teşekkür ederiz." dedi annem ve doktor dışarı çıktı.
"Ben güzel bir çorba yaptırayım" diyerek annemde dışarı çıktı. Odada sadece kızının başında oturan Adnan bey ve ben kalmıştık. Bir süre kızını izledi ardından ona doğru eğlidi ve alnına uzun bir öpücük kondurup bana döndü ve kafasıyla dışarıyı işaret edip dışarı çıktı.
Sakın ve yavaş adımlarla yürüdü, en son bir odanın önünde durdu ve içeri girdi. Etrafa bakındım burası bir çalışma odasıydı.
Masaya oturdu ve benimde oturmamı işaret etti. Boş bakıyordu.
"Halimi görüyorsun değil mi Asrın?"
olumlu anlamda başımı salladım."Olacakları biliyor musun peki?" tekrar olumlu anlamda başımı salladım.
"O zaman hazır ol. Çünkü savaş çıkacak."
❤️🩹
Biran'dan
Yavaşça gözlerimi araladım ve etrafa baktım. Kolumda bir serum vardı. Yataktan doğruldum ve olanları düşündüm.Ben tekrar tekrar katil olmuştum. Benim canıma karşılık haddinden fazla can gitmişti ama umrumda değildi. Çünkü canı gidenler benim canımın gitmesini isteyenlerdi.
Son anda bıçağı almasaydım beni orada öldürüp veya öldürmeden tek bir parçam kalmaması adına patlatacaklardı. Acımıyordum çünkü bana acımamışlardı.
Odanın kapısı açıldı ve Asrın'ın annesi içeri girdi. Elide bir tepsi ve bir kase çorbayla.
Biliyordum. Onun yaptığını biliyordum ama bir o kadarda Asrın'ın yapmadığını biliyordum. Eğer babam öğrenirse bu kadın hayatta kalamazdi. Susacaktım ama onun için değil. Asrın için. Yinede bu kadın artık bana yakın olamazdı.
"Uyanmışsın. Çorba getirdim senin için bana yaklaştı ve tepsiyle yanıma oturdu. Çorbayı yedirmek için kaşığı eline aldı. "Kendim yiyebilirim." Tepsiyi kucağıma koydu.
"Yalnız kalmak istiyorum." ikiletmedi odadan çıktı. Tedirgin görünüyordu. Tepsiyi kenara koydum.
O çıkınca kapı tekrar açıldı ve Asrın içeri girdi. Yavaşça bana yaklaştı ve yanıma oturdu.
Bir süre gözlerime baktı en derin bakışları ile. Ardından yüzümü tuttu ve dudaklarımızı birleştirdi. Geri çekildi ve alnını alnıma dayadı.
"Bundan sonra ne olacak biliyor musun?" diye sordu.
Ve benimle aynı anda cevap verdi.
"Savaş çıkacak." gözümden bir damla yaş düştü. Eliyle sildi ve dudaklarımızı tekrar birleştirdi.
❤️🩹
TATATATATTATAMMMMM çok gecikti biliyorum. Ama bir türlü yazamadım (çünkü malım.)
Hep düzene sokmak istiyorum ama olmuyorrrrrrrrrr. Çok özür dilerim hepinizden.
Geç ve güc oldu ama yinede keyifli okumalar diliyoruuum. Sizi çok seviyorum çiçeklerim hoşcakalınnnnnn.. ❤️🔥❤️🔥❤️🔥❤️🔥
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yakın Koruma (+18)
Dla nastolatkówDudaklarımı açlıktan kurtaran dudakları... Ben artık gerçekten ona ait hissediyordum. Annemin söylediği sözler geldi aklıma. "Asla aşık olma Biran. Emin ol aşk pişmanlıktan başka bir şey değildir." Çok geç anne ben çok aşık oldum..