Chapter: 4

64 14 76
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

"Yardımcı olabilir miyim?"

Jooheon şaşırmıştı birden.

"N- ne için?"

"Senin için, işin için."

Bir süre durakladı Jooheon. İnanmayan surat ifadesiyle etrafına bakındı ve hafifçe Changkyun'a yaklaştı.

"Kamera şakası değil, değil mi bu?"

Changkyun gülümsemişti bu sorusuna karşılık olarak.

"Hayır, gerçek."

Jooheon geri çekildi hafifçe. Neden inanmıyor olduğunu açıklama gereği duymuştu.

"Yani... bir gün önce maddi durumum ile ilgili bir sorun yaşamış olmam ve ertesi günü iş teklifi gelmesi..."

"Bu bir işaret." dedi Changkyun gözlerini yüzünden ayırmayarak.

Jooheon gözlerini kırpmıştı birkaç kez. Aklına bir sürü soru doluşmuştu. En önemlisini seçerek başladı sormaya.

"Nasıl olacak?"

"Firmamda yeni çalışanlara ihtiyacım var. Biri neden sen olmayasın?"

Jooheon güldü. "Eğitimim yok çünkü?"

"Öğrenirsin."

Gülümsemesi soldu ve panik haliyle doldu birdenbire. "Özür dilerim... her şey çok hızlı gelişiyor şu an." dedi ve bir süre önündeki kahveye baktı aklını toparlayabilmek için. "Bir saniye... işten daha önemli bir sorunum var benim. Kalacak yer bulmam lazım kendime."

Changkyun elini ceketinin iç cebine atıp kartvizitini çıkarttı ve masaya koydu. İki parmağı da üzerindeydi ona doğru itmeye hazır gibi. "İşi kabul edersen, kalacak yerin de olur. Düşün istersen ama kalacak yer sıkıntın varmış. Yani, sen bilirsin."

Cümlelerini bitirdikten sonra kartı Jooheon'a doğru ittirdi masanın üzerinden. Jooheon da kartvizite bakıyordu öylece.

"İş ve kalacak yer aynı anda nasıl-?"

"Şirket imkanı." dedi Changkyun sorusunu yarıda kesip. "Buradaki kadar yorulmaz ve ihtiyacın olan maaşı alırsın."

"A-ama ben söylediğim gibi yani... bilmiyorum çoğu şeyi. Eğer pişman olursanız ben işin içinden çıkamayabilirim sonrasında..."

"Hayır, bir sorun olmayacak. Dedim ya, öğreneceksin."

Jooheon'ın inanası gelmiyordu. Böyle güzel fırsatlar sadece filmlerde ya da kitaplarda olur diye düşünüyordu çünkü. O sebeple sorgulamaya devam etti.

"Peki, neden?"

Changkyun iç çekti. "İyilik yapıyorum çünkü ihtiyacın var. Benim de imkanım ve eleman ihtiyacım var. Böyle düşünebilirsin."

Jooheon başını öne eğip birkaç saniye düşündü. "Kabul etmekten başka çarem yok. Bu sefil yaşantımdan kurtulabilirim belki."

"Peki. Kabul ediyorum öyleyse. Karşılığında ne istiyorsun?"

Changkyun telefonunu çıkarttı cebinden. Kilidini açıp Jooheon'a uzattı.

"Sen de numaranı ver."

Jooheon modeli yüksek olan telefonu dikkatlice tutarak numarasını yazdı ve geri uzattı sahibine. Changkyun da hemen kaydetmişti ismiyle. Sonra telefonun kilit tuşuna basıp tekrar cebine koydu ve henüz içilmemiş kahveye gitti gözleri.

Serendipity - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin