Chapter: 11

44 12 88
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Kapı açıldıktan sonra Changkyun durup Jooheon'a baktı anlık olarak. Jooheon bir şey demeden masasına ilerledi ve anında telefonunu çıkartıp mesaj attı Changkyun'a.

Lee Jooheon:
Sen ciddi misin?

Im Changkyun:
Neden ciddi olmayayım?

Lee Jooheon:
İş yerindeyiz, biri görebilir.

Im Changkyun:
Boşalmasını bekler, öyle gireriz.

Lee Jooheon:
Odanda kapıyı kilitlemeyi tercih ederim yine de.

Im Changkyun:
Daha çok dikkat çeker Jooheon. Düşündüm onu da.

Lee Jooheon:
Anlaştık, peki.

Changkyun da kendi odasına girip bilgisayarını açtı ve kendisine kahve söyledi. Bu sırada Mingyu ile de görüşmek istiyordu. O sebeple ona da mesaj attı.

Changkyun:
Öğle aramda gel, konuşalım.

Mingyu:
Tamam.

Changkyun:
Alt caddedeki kafede beklersin.

Mingyu'nun onaylayan mesajını aldıktan sonra işine odaklanıp biraz çalıştı. Birkaç saat geçmişti işin yoğunluğundan dolayı. Jooheon anlık olarak işini bitirdikten sonra telefonunu eline aldı ve Changkyun'a mesaj attı.

Lee Jooheon:
Özledim seni.

Changkyun mesajı okuduktan hemen sonra odadan çıkıp hızlı adımlarla kattaki tuvalete gitti. Küçük bir kontrol yaptıktan sonra Jooheon'a mesaj attı hemen.

Im Changkyun:
Gel tuvalete. Boş. Üçüncü kabine gir.

Jooheon da mesajı okuyup sakince kalktı ve gitti tuvalete dikkat çekmemeye çalışarak. İçeriye girdi. O sırada Changkyun kendi bulunduğu kabinin kapısını açıp onu kolundan tutarak içeriye çekti ve kapıyı kapatıp kilitledi. O kısacık anda yaptığı hareketler Jooheon'ı gülümsetmişti.

Kollarını sardı Changkyun Jooheon'a. Sessizce sadece sarıldı birkaç saniye. Jooheon da sarmıştı kollarını beline.

"Sarılmayı çok seviyorsun, değil mi?"

"Sevgini göstermenin en iyi yolu."

Jooheon ayrıldı ve gözlerine baktı Changkyun'un. "Bence öpmek ama sana sonsuza kadar sarılabilirim."

"Beni sonsuza kadar öpebilirsin de..."

Jooheon hafifçe gülümseyip ikinci kez birleştirdi dudaklarını. Tek elini yanağına koyarken belindeki eliyle kendisine doğru daha çok çekti. Uzun uzun sevgiyle öpüştüler bir süre. Nefes almak için ayrıldıktan sonra bile daha hırsla tekrardan öpüyorlardı birbirlerini. Nefes sesleri yankılanıyordu küçük kabinin içinde. İkisi de inlememek için zor duruyorlardı birbirlerinin dudaklarına.

Jooheon farkında olmadan Changkyun'un beline sarılı olan eliyle gömleğini sıktı ve kendini kaybediyor gibi hissetti.

Changkyun elini elinin üzerine koydu ve zorlukla ayrıldı dudaklarından. Alnını alnına yasladı.

"Beklediğimize değecek, eminim."

Jooheon neyden bahsettiğini anlamıştı. Ama kendini durduramadığı için de mahcup hissediyordu şimdi. Yanlış anlayacak diye çok korkmuştu.

Serendipity - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin