Serendipity - JooKyun ✔️

Chapter: 23

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

"Burada evlenelim mi?"

Jooheon'ın gözleri duyduğu bu cümleden sonra dolmuştu.

"Changkyun..." dedi gülümseyerek. "Her yerde evlenelim aşkım lütfen."

Changkyun kahkaha atmıştı. "Her yer..." dedi kahkahasının arasında. "Annemleri gördükten sonra, Boston'da evlenelim."

Jooheon'ın gözleri çizgi şeklini aldı. "Her yerde dedim. Her yerde."

"Tamam~"

Jooheon sımsıkı sarıldı sevgilisine. Saçlarından öptü yine. Daha sonra da konuşa konuşa uyudular.

Sabahleyin Jooheon ondan önce uyanıp odaya kahvaltıyı söylemişti. Changkyun'un üzerine çıktı ve yüzüne ufak ufak öpücükler bıraktı uyandırmak için.

Changkyun kapalı gözleriyle yanaklarını tutup sevdi başparmaklarıyla.

"Günaydın."

"Günaydın aşkım. Nasılsın?"

"Çok iyiyim, sen hayatım?"

"Çok iyiyim." dedikten sonra boynundan öptü Jooheon koklayarak. "Acıktın mı?"

"Evet... kurt gibi hem de."

O sırada odalarının kapısı tıklanmıştı. Jooheon kalktı ve kapıya doğru yöneldi.

"Hadi kalk öyleyse."

Changkyun yataktan kalkıp giyinirken Jooheon da kahvaltıyı içeri alıp kapıyı kapatmıştı. Changkyun da banyodan çıktığında yatağa tekrar oturdu ve birlikte ettiler kahvaltılarını.

"Doydun mu?" diye sordu Jooheon kahvesinin son yudumunu aldıktan sonra.

"Doydum."

"Giyinelim hadi öyleyse. Heyecanlandım."

"Eminim iyi geçecek bebeğim."

Hızlıca valizlerini toparlayıp kıyafetlerini de giyindikten sonra hemen havaalanına gidip Boston için uçak bileti aldılar ve sıradaki ilk uçağa bindiler. İndikten sonra da taksiyle Changkyun'un ailesinin yaşadığı eve gittiler. Kapının önüne geldiklerinde Changkyun Jooheon'a baktı.

"Basıyorum?"

Jooheon paniklemişti birden. "Dur! Üzerim düzgün mü?"

"Düzgün elbette."

"Sevmedikleri bir şey var mı?"

Changkyun yanağını severken birkaç saniye düşündü ve rahatlatmak adına gülümsedi.

"Yok. Tatlılığınla onları tavlayabilirsin sen."

"Göreceğiz. Hadi, bas."

Zil sesinden kısa bir süre sonra Changkyun'un aynı ona benzeyen annesi kapıyı açtı ve şok geçirdi beklemediği için.

"Changkyun-ah!" dedi gözlerinden kalpler çıkarken. Sonra da hemen sardı kollarını.

Changkyun da gülümseyerek sarıldı annesine. "Anneciğim..." dedi. Sonra da ayrıldı ve Jooheon'ı gösterdi. "Jooheon, erkek arkadaşım."

Annesinin dudakları 'o' şeklini aldı şaşırdığı için. "Ne kadar da çabuk..." dedi Jooheon'a bakarken. "Çok tatlı duruyor, yanaklarına da bak... Hoş geldin Jooheon."

Jooheon da gamzelerini göstermişti. "Hoş buldum, merhaba."

Birlikte içeriye geçtiler. Changkyun hemen babasının yanına gitmişti salona doğru.