Serendipity - JooKyun ✔️

Chapter: 14

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Hemen kalktı ve Jooheon'ın da üzerindekileri çıkarttı Changkyun. Geri yattı ve üstlerini örttü. Tekrar sarıldıktan sonra başını göğsüne yasladı.

"Sen ateşe körük ile gidiyorsun bence."

"Zararlı çıkmayız."

"Söz verdik ama."

"Evet."

"Böylesi daha iyi."

"Neden?"

"Çünkü bekledikçe daha çok istiyorum seni. İstedikçe değerli oluyorsun, her an değerin artıyor."

"Ben de şanslıyım."

"Neden?"

Kalbinin üzerinden öptü Changkyun yumuşak bir şekilde. Sonra ona baktı. "Sözlerin açıklıyor..."

"Bazen duramıyorum ama kızmıyorsun değil mi?"

"Asla. Hoşuma gidiyor."

"Durdurmazsan durmam ama. Bu kötü bir şey."

"Tabii benden de etkileniyorsun." dedi Changkyun sırıtarak.

"Senden etkilenmenin kitabını yazıyorum kafamda sevgilim."

"Ve kendin söyledin, uzun zaman olmuş."

"Çok uzun zaman oldu hem de. Hele de bir erkekle... baya uzun oldu, biliyor musun?"

"İlk bir erkekle seviştiğinde kaç yaşındaydın?"

"Ah... kaçtım..." Bir süre düşündü Jooheon. Bu sırada Changkyun'un çıplak belini seviyordu minik hareketlerle. "Yirmi üç."

"Peki ya bir kadınla?"

"Evlendikten sonra oldu. Yirmi yedi yaşımdaydım evlendiğimde."

"Şimdi kaç yaşındasın."

Güldü Jooheon gözlerini kapatarak. Changkyun bunu daha önce sorup sormadığını düşünmüştü. "Unuttum." dedi sonra söylemesini istediğini belli ederken.

"Çok söylemek istemiyorum. Sence kaç yaşındayım?"

"Yirmi sekiz gibi duruyorsun."

"Tamam o zaman yirmi sekiz yaşındayım bundan sonra."

Güldü Changkyun. "Ben sence kaç yaşındayım?"

Jooheon derin bir nefes alıp ona baktı. "Bence sen gerçek değilsin."

Changkyun kafasını tekrar göğsüne koydu. "Kabul edildi."

"Sen benim hayal ürünümsün ya da melek falansın ki... bunu kabul etmiştin."

"Aynen öyle."

"Bence sen bin yaşın üstündesin. Büyürken bir şey yaşayıp belli bir görüntüde kalmış olabilirsin. Aşık mı oldun yoksa hastalanıp öldün ve arafta mı kaldın?"

"Sen seç."

"Bana gönderildin. Şaka bir yana bence sen de yirmi sekiz falansın."

"Yakın."

"Otuz o zaman?"

"Evet."

"En güzel yaşın."

Changkyun kafasını kaldırıp çenesini göğsüne yasladı. "Kırk, elli yaşındaymış gibi konuşma Jooheon."

"Kendimle ilgili söylemedim. Bundan sonraki hayatın bir elmas değeri görerek geçecek çünkü. En güzel yaşın otuz çünkü bu yaşında benimle tanıştın. İleride sana hayatının dönüm noktasını sorduklarında otuz yaşım diyeceksin."