Chapter: 21

33 9 91
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Öğlen uykularından akşamüzeri uyanmışlardı. Acıktıkları için Changkyun yiyebilecekleri bir şeyler hazırladı ve yediler birlikte. Sonrasında ise Jooheon ilaçlarını içti ve tekrar huzurla sabaha kadar uyudular.

Ertesi sabah Changkyun'un alarmı sebebiyle uyanmışlardı.

"Günaydın canım. İşe gideceksin, değil mi?" diye sordu Jooheon uykulu sesiyle.

Changkyun da telefonundaki kurulu alarmı kapatıp komodinin üzerine geri bıraktıktan sonra Jooheon'a döndü.

"Özür dilerim unutmuşum kapatmayı. İzinliyim, gitmiyorum canım. Seninle kalacağım."

"Kısa süreli falan uğramak istersen gidebilirsin. Ben hallederim işlerimi, beklerim seni."

"Uzaktan halledeceğim acil bir şey olursa. Seni bırakıp gidemem."

"O zaman tamam." dedi Jooheon. Gözlerini kapatıp daha sıkı sarıldı. "İşime gelir."

Changkyun da gülümseyip tekrar kapattı gözlerini. Bir saate yakın yine uyumuşlardı. Changkyun uyanıp kahvaltı hazırlamaya gitti Jooheon'a. Hazırladıktan sonra da uyandırmak için odaya geldi ve emekleyerek yatağa çıkıp Jooheon'ın yüzünün dibine kadar gelip yüzüne hafifçe öpücükler kondurdu.

"Hayatım... Jooheon..."

"Hm~" dedi Jooheon gözlerini açmadan.

"Uyan artık. Kahvaltı hazır."

Jooheon gözlerini araladı ve bakmaya doyamadığı yüzüyle karşılaştı Changkyun'un.

"Günaydın sevgilim."

"Günaydın canım."

Dudaklarına minik bir öpücük kondurduktan sonra yataktan kalktı ve yorganı açıp yataktan kalkmasına yardımcı oldu. Sonra da hemen hırkasını giydirdi üzerine. Birlikte banyoya uğrayıp mutfağa gittiler.

"Neler hazırladın bize?" diye sordu Jooheon otururken.

"Her şeyi demek isterdim..." dedi Changkyun gülerek. "... ama sağlıklı ve lezzetli şeyler. Güçlenmen için."

"Her şeyi hazırlayamazsın zaten. Her şeyim yanımda benim."

"Haklısın."

İkisi de gülüştükten sonra güzelce yaptılar kahvaltılarını. Daha sonra da Jooheon çok sıkıldığı için evin etrafında yürüyüşe çıktılar el ele. Bir süre yürüdükten sonra Jooheon üşümüştü.

"Hava soğumuş mu biraz?"

"Evet, serin. Dönelim."

"Böyle olmak çok sıkıcı."

"Böyle nasıl?"

"Hasta."

"Geçecek~"

Jooheon ve Changkyun'un verdikleri ifadelerden sonra, Jiyong'un da suçlarını kabul etmesi sebebiyle kısa süreli de olsa hapis yatmasına karar verilmişti mahkeme tarafından. Boşanmaları ise duruşmaya bile gerek kalmadan sadece avukatlar ile hallolacaktı. İkisi de birbirlerinden herhangi bir şey istemediler. Jiyong zaten her şeyini kaybetmişti. Changkyun'un ise kendisini yıllarca çalışmasa bile geçindirebilecek bir serveti mevcuttu.

Birkaç gün hep aynı rutinde devam etti. Bir gün Changkyun'un ofise uğraması gerekmişti. O sırada Jooheon da ondan habersizce en yakındaki kuyumcuya gidip nişan yüzüğü aldı ikisine. Sonra da hızlıca eve geldi.

Serendipity - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin