Chapter: 6

50 13 107
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Changkyun içeri adımladığında Jooheon da kapıyı kapattı ve mutfağa doğru yöneldi.

"O zaman ben mutfağa bir göz atayım."

"Yardım edeyim ben de."

İkisi birlikte mutfağa gittiler. Jooheon dolaba göz gezdirip hızlıca hazırlayabileceği bir şeyler bulup çıkarttı. Birlikte yardımlaşarak ikisine de hoş bir masa ve yemekler hazırladılar. Her şey bittiğinde oturup hazırladıkları yemeklerin tadına baktılar ve kısa bir anlığına gülüşerek birbirlerini övdüler yemek konusunda.

Bir süre sessizce sadece yemeklerini yediler. Jooheon son lokmasını çubuklarına aldığında sessizliği de bozmuştu aklına gelen soruyla. Changkyun'un parmağındaki yüzüğü fark etmemesi pek de mümkün olmamıştı çünkü sabahtan beri.

"Benimle ilgili çok şey biliyorsun ama ben senin hakkında neredeyse hiçbir şey bilmiyorum. Evlisin, değil mi?"

Ağzındaki lokmayı yuttu Changkyun sakince. "Evet ama bir erkekle."

Jooheon gülümsedi içten bir şekilde. "Mutlusundur da..."

"Değilim."

Changkyun'un bu hızlı ve donuk cevabı Jooheon'ın gülümsemesini soldurmuştu. Yutkundu zorlanarak.

"Neden?"

"Yanlış adam."

"Sana kötü mü davranıyor yoksa aşık mı değil?"

"İkisi de."

"Garip bir tesadüfün içerisindeyiz." dedi Jooheon. Kendisi ile hemen hemen aynı kaderi yaşıyordu karşısındaki adam. Gücünün son damlalarıyla evli kalmaya çalışıyordu belki de. Başını önüne eğip çubuklarından düşmüş olan son lokmasını da aldı ve ağzına atıp yavaş yavaş çiğneyerek yuttu. Çubuklarını bırakıp peçeteyle ağzını silerek yaslandı sandalyesine.

"Neden 'Ama bir erkekle,' dedin? Homofobik değilim, aslında... biseksüelim."

Changkyun duyduğu ile heyecanlanmıştı birden. "Tanrım... şanslı mıyım acaba?" diye düşündü kendi kendine. Mingyu'nun heteroseksüel olduğunu bildiğinden Jooheon'ın eşinin kadın olduğunu biliyor, bu sebeple de onu düz zannediyordu çünkü.

"Belirtmek istedim sadece."

"Anladım."

"Sen boşanacak mısın?"

Derin bir nefes aldı Jooheon. "Zaten üç dört aydır farklı yataklarda yatıyorduk biz. Bir nevi his falan kalmadı içimde... hoş, hiç de delicesine aşık olmadım ben ona. Şimdi bir de başka biriyle beraber. Boşanmamam için bir sebep yok, boşanacağım."

"Avukat önerebilirim."

Jooheon hüzünlü bir şekilde gülümsedi. "Avukat..." dedi başını öne eğerek. Sonra kaldırdı ve konuşmasına devam etti. "Sürekli aynı şeyleri söylemek istemiyorum ama avukat için ne gerekli?"

"Bana sonra ödersin."

"Hangi birini sonra ödeyeceğim sana?"

"Sadece avukatı. Bak... şöyle düşün," dedi Changkyun. Olduğu yerde dikleşmişti. Ellerini kullanarak olabildiğince açık şekilde açıklamaya çalıştı. Jooheon ise pür dikkat detaylarını inceliyordu anlattığı konuyu kaçırmadan. "sen şirkette bana yardımcı olacaksın, ben de sana ihtiyacının olduğu konularda."

"Yetecek mi?"

"Ne yetecek mi?"

"Ödemeye yetecek mi her şeyi?"

Serendipity - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin