Chapter: 24 - Final

44 9 52
                                    

Serendipity'e son kez hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Ertesi gün Changkyun sessizce erkenden otelden çıktı. Konsolosluğa giderek prosedürü öğrendi ve evleneceklerine dair hazırlık yaptı. Bir çift çok güzel takım elbise seçip otele yollattı ve geri döndü. Odaya girdiğinde telefonu çalmaya başlamıştı.

Kim Mingyu arıyor...

Ekranda yazan ismi gördükten sonra Jooheon'ı uyandırmamak için banyoya girdi ve cevapladı.

"Efendim."

"B-ben..." diyebildi sadece Mingyu. Deli gibi ağlıyordu, konuşamıyordu. Alkollüydü de aynı zamanda.

"Anlamıyorum. Ne oluyor, Mingyu?"

"B-baba olacağım..."

Changkyun duyduğu cümle karşısında şok geçirmişti.

"Ne? Ne dediğinin farkında mısın sen? O kadından, değil mi Mingyu?"

"H-hamileyim dedi Changkyun. Korunuyordu..."

"İnanamıyorum sana, aptal herif! Sen neden korunmadın?"

"Öyle söyledi... O kullanıyor diye korunmadım ben."

"Gerçekten aptalsın. Annene de böyle anlat, tamam mı? Hasta, başına buyruk, sıkıntılı bir kadın. Bir de hamile senin çocuğuna. Çok güzel!"

"Benden değilse? Belki de benden değildir Changkyun?"

"Git test yaptır o zaman geri zekalı! Baba olacağım diyorsun sonra da ya benden değilse diyorsun. Yaptır, sonra da ara beni. İçmeyi de kes."

"Tamam." diyerek kapattı Mingyu telefonu.

Bu sırada Jooheon da kapının arkasından onu dinliyordu. Ne olduğunu anlamıştı. Changkyun telefonun kapanma sesinden sonra sinirinden telefonu ısırdı. Sonra da kapıyı açtı ve açar açmaz da Jooheon ile karşılaştı. Sıçramıştı olduğu yerde.

"Canım, uyandın mı sen?"

"Günaydın." dedi Jooheon ifadesizce.

"Günaydın."

"Aldırsın. Aldırmalı."

Changkyun o anda duyduğunu anlamıştı. "Sen neden söylüyorsun bunu?"

"Zaten beslenemez çocuk. Tutunmuştur ama ölecektir muhtemelen. Biliyorum çünkü çok araştırdım."

"Tamam söyleyeceğim, arıyorum."

Jooheon ellerini tuttu Changkyun'un. "Arama."

"Ne yapayım?"

"Hiçbir şey. Ararsa açma. Bizi neden ilgilendiriyor ki Changkyun? Biz başımız dertteyken onları aradık mı?"

"Arkadaşım olduğu için beni ilgilendiriyor. Aldırsın diyen de sendin."

"İkisi de yetişkin insanlar. Neden hatalarının derdini biz çekiyoruz? Haesoo düşüncesiz, Mingyu kafasına buyruk. İkisini de çok fazla uyardık." Derin bir nefes çekti Jooheon. Sonra da yanağından öptü. "Yine de sen bilirsin."

"O kadın umurumda değil. Ben salak arkadaşımı önemsiyorum." diyerek içeriye gitti ve aradı Mingyu'yu Changkyun.

"Efendim."

"Ne yaptın?"

"Hastaneye gidiyoruz."

"Çok güzel. Gitmişken aldırsın da."

"Niye?" dedi Mingyu. "Jooheon itiraf mı etti, ondan mıymış?"

"Saçmalama! Yüzde bir milyon senden, salak! Bir doktorla görüş. Daha kapsamlı açıklar olmaması gerektiğini. İkisi için de zararlı."

Serendipity - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin