Chapter: 13

43 12 71
                                    

Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️

Jooheon öpmeden önce yanaklarını sevdi iki eliyle. Özlediği gözlerinin içine baktı içi gider gibi.

"Günaydın güzelim..."

"Günaydın aşkım..." dedi Changkyun. Hemen kapandı dudaklarına sonra.

Jooheon duyduğuna inanamamıştı. Karşılık bile veremeden geri çekildi ve dolan gözleriyle ona baktı.

"Ne?"

Changkyun sevimli bir şekilde gülümserken burnunu burnuna sürttü. Jooheon önce gülümseyen dudaklarını öptü ve sarıldı sonra. Changkyun da mutluluktan burnu sızlarken sardı kollarını.

Hafifçe ayrılıp dudaklarını birleştirdi Jooheon. Çenesinden boynuna doğru minik minik öpücükler bıraktı. Changkyun huylanıp kıkırdadı kısık sesle. Jooheon da gülümseyip geri çekildi ve boynundaki izi gördü. Gülümsemesi solmuştu.

Changkyun fark edince yakasını düzeltti eliyle. Jooheon yutkundu ama kendinde bir şey söyleme hakkını bulamadığı için bir şey demedi. Changkyun açıklama yapma gereği duymuştu. Bu sefer mahcup olan oydu.

"Şey... " dedi gözlerini kaçırarak. "... daha fazla engelleyemedim."

Jooheon parmaklarını Changkyun'un dudaklarına koydu susturmak için. Changkyun gözlerine çıkartmıştı gözlerini.

"Bir şey söyleme." dedi Jooheon gülümseyerek. Sonra alnına düşen saçını düzeltti yavaş bir hareketle.  "Hiçbir şey dediğim yok."

"Yanlıştı ve kötü hissediyorum."

"Canını yaktı mı?"

"Hayır. Bir de hafta sonu iki günlüğüne yurt dışında olacağım. O ayarlamış ve bana sormadı. Döndüğümüzde her şeyi konuşacağım."

Jooheon başını salladı anladığını belli etmek için. "Anladım. Sorun yok. Geçer hemen. İki gün zaten değil mi?" Yüzünü seviyordu başparmağıyla.

"İki gün."

Karşılıklı olarak gülümsediler birbirlerine yüzleri birbirine çok yakınken. Nefesleri birbirine karışıyordu. Jooheon alnından öptü Changkyun'u. Saçlarının kokusunu içine çekmeyi ihmal etmemişti. Bir süre orada kaldı dudakları. Changkyun'un aklına dün akşam attığı mesaj geldi ve geri çekildi yüzüne bakmak için.

"Tebrik ederim."

Jooheon kaşlarını çatmıştı anlamamış gibi. "Ne için?"

"Bekarsın artık." dedi gözlerinden yıldızlar sayılıyorken.

Gamzeleri ortaya çıktı yine Jooheon'ın. "Ah~ doğru ya. Unutmuşum bile. Teşekkür ederim. Ayrıca ödemeyi yapıp tutarını da söylememesi için tembihlemişsin avukatı. Isırayım mı şimdi seni?"

Changkyun'un kolunu alıp ceketini sıyırdı minikçe ısırmak için. Changkyun durdurmaya çalışsa da başaramamıştı.

"Jooheon-"

O an bileğindeki kızarıklıkları gördü ve gülüşü söndü yeniden Jooheon'ın.

Changkyun kızacak diye korkmuştu. Ancak Jooheon'ın gözleri dolmuştu sinirinden dolayı.

"Canını... yakmadığını söyledin." dedi gözlerine bakamazken. Sesi kısılmıştı.

Changkyun yanaklarını tutup ona bakmasını sağladı. Dudağının kenarını öpmüştü hafifçe. "Sorun yok." diyerek fısıldadı. Sonra tekrar öptü.

Serendipity - JooKyun ✔️Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin