Hoşgeldin! Yorumlarını bekliyoruz, iyi okumalar ❣️
Changkyun şaşırmıştı bu cümlesinden sonra. Söylememeyi aklının ucundan bile geçirmiyor, ne olursa olsun Jooheon ile olmak istiyordu çünkü.
"Ne yapacağım söylemeyip?"
Jooheon yutkundu. "Üzülüyorum bunu söylerken ama belki fikirlerin değişebilir."
"Hayır."
"Kendime de kızıyorum bazen biliyor musun? Sadece kavga dövüş meselesi olsa, eşin benim yarım kadar. O konuda herhangi bir şey olmaz ama seni onun elinden çekip alacak statüye sahip değilim. İstersem alırım ama senin hayatını tehlikeye sokar diye yapmıyorum sadece. Tehditler olabilir, peşine adam takması olabilir. Eve hapsedip çıkartmayabilir. Sadece bu sebeplerden dolayı yapmıyorum bazı şeyleri. Korkuyor muyum? Evet ama sadece senin için. Senin canın yanar diye korkuyorum."
Changkyun ona bakmayarak söylediklerini dinledikten sonra derin bir nefes aldı. Sonra gözlerine bakıp elini yanağına koyup sevdi hafifçe.
"Kurtulacağım."
"Kurtulacağız."
Jooheon ona doğru yaklaştı ve boynunun kokusunu içine çekip öptü kokladığı yeri.
"Dikkat et."
Changkyun da kalbi patlayacak gibi olurken öptü boynundan. "Sen de."
Jooheon arabadan inip evine girdikten sonra Changkyun da Jiyong'un ailesinin evine sürdü arabasını acele etmeden. Arabayı park edip kapıyı çaldı gülümsemesini yüzüne yerleştirerek. Annesi ve babası birlikte açtılar kapıyı. İkisinin de yüzünde güller açıyor, gözlerinden kalpler çıkıyordu.
"Changkyun~ hoş geldin!"
"Merhaba, hoş buldum." dedi Changkyun içeriye adımlarken. İkisine birden sarılmıştı.
"Nasılsın oğlum?"
"İyiyim, siz?"
"Biz de iyiyiz, seni çok özledik. Yorgun gözüküyorsun. Geç hadi salona."
"Jiyong yok mu?"
"Gelmedi henüz."
"Anladım."
Changkyun salona geçerken anne babası da kapıyı kapattı ve arkasından geldiler. Changkyun oturunca hemen telefonunu çıkartıp mesaj attı Jiyong'a.
❤️:
Neredesin?Kwon Jiyong:
İşim var biraz, geleceğim.
Otur orada.❤️:
Ne kadar sürer?Kwon Jiyong:
1-2 saat.❤️:
Delirdin mi?
Neden haber vermiyorsun?Kwon Jiyong:
İşim çıktı Changkyun, sinirlendirme beni.
Keyfi olarak burada değilim.Changkyun son mesajı okuduktan sonra "Ben de değilim." dedi içinden. Cevap vermeden kilitledi telefonunu. Jiyong'un annesi sinirlendiğini fark etmişti.
"Ne oldu oğlum?"
Kafasını kaldırıp gülümsedi hemen Changkyun ona karşı. "Hiç." dedi sakince.
Babası da hazır olan masayı gösterdi Changkyun'a. "Sen açsan biz oturalım. Jiyong da gelir zaten birazdan. Olur mu canım?"
"Evet, işi uzamış onun da."
"Hadi gel," dedi annesi de oturduğu yerden kalkarken. "Olur böyle şeyler arada."
Üçü de yemek masasına oturup sohbet ederken yemeklerini yediler beraber. Onlar tatlıya geçtiği zaman kapı çaldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Serendipity - JooKyun ✔️
Teen FictionKelime anlamı aramazken bulunan, mutlu tesadüf demek ????