00

569 39 5
                                    

Her zamanki yerine gelmişti. Bu gece biraz daha esiyordu. Ellerini cebine koyup aynı banka oturdu. Kulaklıklarını takıp özenle hazırladığı playlisti başlattı.

Artık her gün ağlamıyordu.
Ağladığında bir şey değişmeyeceğini bildiğinden değil.
Sadece...
Yorulmuştu.

Gözünü gökyüzündeki yıldızlara dikti. Çok güzellerdi. Her zamankinden daha çok belli oluyorlardı sanki. Ya da sadece bu gece uzun zamandır olanın aksine gözlerini bulanıklaştıran yaşlarıyla bakmıyordu.

Dinlediği her şarkı onu hatırlatıyordu.
gamzelerini
gözlerini
gözlerini süsleyen uzun kirpiklerini
hamstera benzeyen gülüşünü
yumuşacık sesini
her zaman sıcak olan ellerini
duyduğu en güzel melodi olan kahkahasını
ve daha fazlasını

Gözlerini gökyüzünden çekip önündeki denize dikti. Gecenin esintisi minik dalgalar oluşturuyordu. Bir süre izledi.

Esinti gittikçe daha da üşümesine sebep oluyordu.
Aklına soğuk günlerde birbirilerine sıkıca sarılıp uyumaları gelmişti.
Her zaman sıcaklığıyla iyi hissetmesini sağlıyordu. Güvende hissediyordu.

Çok özlemişti Hao
anlatabileceğinden değil anlayabileceğinden bile çok.

Soğuğa daha fazla dayanamayacağını anladığında eve dönmeye karar verdi.
Otobüs durağına beklediğinden daha kısa sürede gelmişti. Kısa süre sonraysa gittiği yerin otobüsüne binmişti. Şanslı günümdeyim sanırım diye düşündü. Çünkü daha fazla bekleseydi arabasını almadığı için kendine küfür edecekti.
Otobüsten inip evine yürüdü. Eskinin aksine ellerini ısıtan, şakalar yapan, gülüşerek yürüdüğü kişi artık yanında yoktu.
Bu her zamanki gibi canını biraz daha yakarken eve varmıştı.

Tam eve girecekken bahçeden bir ses duydu. Hemen oraya yöneldi.
Yürüdüğü birkaç saniye içinde yüzlerce şey geldi aklına.
Belki de o gelmişti ile başlıyordu çoğu.
Ona gitme sebebini söyleyecekti, özür dileyecekti, tüm soru işaretlerini bir kerede silecekti.
Hao da hemen affedecekti buna dünden hazırdı. Affedip sarıldıktan sonra da kızabilirdi sonuçta.

Bahçeye gittiğinde etrafta hiçbir şey görmemişti.
"Yine paranoyaklığım tuttu." dedi fısıltıya benzer tonda.
Eve girdi üstünü değişirip rahat bir şeyler geçirdi.
Mutfağa gitti susamıştı.
Etrafa baktı. Evi her zaman temizdi. Temiz olmayı severdi çünkü temizlik yapmak onu rahatlatıyordu.
Bugün her zamankinden geç biten işinden dolayı çok yorgundu. Ama buna sevindi çünkü daha az yorgun olduğu günler yatakta saatlerce sağa sola döndükten sonra uykuya dalabiliyordu.
Onun kokusunu ve sıcaklığını hayal ederek kısa sürede uykuya daldı.

Not Alone| HaobinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin