7.BÖLÜM: YAŞIYORLARDI

48 17 40
                                    

     Hayatta bazı anlar vardır, ne yapacağımızı şaşırdığımız sadece düşündüğümüz ama aslında düşünemediğimiz anlar. Bazen o anlar iyi ki var deriz çünkü bizi kendimize getirir bizi olgunlaştırırlar, bazense keşke olmasa deriz çünkü artık her şey için çok geçtir.

     Ben bugün hayatımda ki tüm sevdiklerimle sınanmıştım ama Meriç son nokta olmuştu. Meriç'e yaptığı affedilir gibi değildi ki olsa bile affetmeyecektim, onlar acımıyorsa bu saatten sonra ben de acımayacaktım.

     Hastane koridorunda oturmuş Meriç'ten olumlu bir haber bekliyorduk. Meriç'i sağ tarafıma doğru çekmiştim bu da kurşunun sağ göğsüne denk gelmesini sağlamıştı yani kurşun sol göğsünü, kalbini hedef almıştı.

     Ellerim titriyordu, ne yapacağımı bilmiyordum, uzun zaman sonra ilk defa bu kadar korkuyordum. Kâbuslarıma bir kâbus daha eklenmesin diye uğraşıyordum, ama nafileydi. Hayatta kaldığım sürece kâbuslarım bitmeyecekti, bitmediği gibi yenileri de eklenecekti.

     Ellerim titreye titreye telefonumu cebimden çıkarıp kulaklığımı taktım, Emre aydın ve Model'in söylediği Bir Pazar Kahvaltısı şarkısını açmış gözlerimi kapatıp kafamı arkamdaki duvara yaslamış rahatlamaya çalışıyordum, ama olmuyordu aklıma sürekli Meriç'in vurulduğu sahne geliyordu ve gözümden akan yaşlar daha da hızlanıyordu. O an aklıma anonim geldi hızlıca telefonu çıkarıp anonime yazmaya başladım;

Siz; Anonim?
Siz: İyi misin?
Siz: Umarım iyisindir:)
Siz: Ben hiç iyi değilim neden biliyor musun?
Siz: Bugün bir sevdiğimi daha kaybetme korkusunu yaşıyorum çünkü.
Siz: Ne yapacağımı inan hiç bilmiyorum.
Siz: Şuan biriyle konuşmam lazım.
Siz: Ne olur görür görmez yaz ihtiyacım var.
Siz: Sana ihtiyacım var.
Siz: Ne yaparsam olmuyor
Siz: Olmuyor eskisi gibi
Siz: Güldürmüyor, ağlatmıyor
Siz: Kimse senin gibi..

Yaklaşık bir buçuk iki dakika sonra cevap gelmişti.

0534*******: Ne oldu?
0534*******: İyi misin?
0534*******: Kime ne oldu?
0534*******: Anlat hadi dinlerim ben seni.
0534*******: Ben senin her zaman yanındayım korkmana gerek yok her arkanı döndüğünde beni orada göremeyebilirsin çünkü ben senin her zaman yanındayım.

Kafamı kaldırıp etrafa göz gezdirdim, Furkan yoktu, sahi Furkan neredeydi?

*****

Saatlerdir anonimle konuşuyordum ve gerçekten de iyi geliyordu, kulaklığımda Kupa Kızı ve Sinek Valesi çalıyordu çünkü anonim dinlememi istemişti ve bende onu kırmadan açmıştım. Ameliyathane kapısının açılmasıyla hızla kapıya doğru dönüp ayağa kalktım.

     Doktor "Meriç KAHVECİ'nin yakınları." dediğinde Meriç'in sadece kız kardeşi tanıdığımız için el mahkûm kardeşine yani Ada'ya haber vermiştik, işin garip kısmı şu ki annesi ve babasıyla değil taksiyle tek başına gelmişti. En sonunda Ada konuşmaya başladı "Biziz." demişti ama sesi fazla çaresiz çıkmıştı. Hiçbir şey diyemiyordum, dilimi yutmuş gibiydim. Korkuyordum alacağım haberden çok korkuyordum.

"Ameliyat gayet iyi geçti sadece her ihtimale karşı bir gece yoğun bakımda tutacağız ardından normal odaya alıp ilerleyen süreci gözlemleyeceğiz." doktorun dedikleri ardından derin bir nefes almıştım. Yaşıyordu... Beni, bizi bırakmamıştı savaşmıştı. Düşüncelerim gözlerimin tekrar dolmasını sağlamıştı.

Furkan hâlâ yoktu. Neredeydi bu çocuk??

     Furkan'ı kaç kere aradım bilmiyorum ama ya hat düşmemişti ya da açılmamıştı en sonunda da telefon kapatılmıştı. Meriç yoğun bakımda olduğu için eve gidip duş aldım ardından bilgisayarımın başına oturmuştum. Furkan'ı bir kez daha aradığımda telefonunun açıldığını fark ettim, aramayı sonlandırıp bilgisayarımın ekranına şifremi girdiğimde ekran açılmıştı. Furkan'ın yerini bulmuştum ama konum bom boş bir araziyi gösteriyordu bu sebeple etrafta kamera olmadığı için orada ne olduğuna bakamıyordum. Yarım saattir oraya gidip gitmemek arasında kalıp gitme kararı almıştım, dayımın arabasını alıp yola çıktım.

KAYBOLMUŞ RUHLAR(YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin