11.BÖLÜM:AYLA ATAHANLI

48 14 8
                                    

Gördüğüm mesajla beraber ufak bir küfür atıp ayağa kalkmamla beraber etrafımda dönüp çevreme bakınmaya başladım.

Kaldıramazdım bir kişiyi daha kaybetmeyi kaldıramazdım, yapamazdım yanımda iki kişi vardı ve bu kişiler benim canımdı, canımın en içi. Şuan nefes alıyorsam onlar sayesinde onlar benim nefes alma sebebimdi onlara zarar gelmesine ne izin verirdim nede kaldırabilirdim.

Etrafımda deli gibi dönüp dururken telefonumun titremesiyle telefonumu açıp mesaja baktım.

Gizli numara2: Mantıken bir kızın babasından korkması ne kadar mantıklı?
Gizli numara2: Açıkçası çok merak ediyorum.

Siz: Ne babası?
Siz: Kimsin sen?

Gizli numara2: Ben.
Gizli numara2: Ben senin kardeşinin babasıyım.

Kafamın içine dolan anılarla beraber gözüm yerde oturmuş bana ne oldu iyi misin der gibi bakan iki kişiye çarptıktan daha sonra gözlerimin dolmasıyla beraber kafamı yukarıya kaldırıp titrek ama derin bir nefes aldım.

Çok fazla boşlamıştım çalışmama geri dönmem lazımdı. Bir anda elimi ve eşofmanımı silkeleyip "Hadi gidelim yeter bu kadar oturduğumuz." demiştim ama telaşlı ve stresli olduğum her halimden belliydi.

Furkan ve Meriç ayağa kalkarken Meriç konuşmaya başladı. "Güzelim iyi misin?" derken kolunu omzuma atmış ve beni kendisine doğru çekmesiyle kollarımı beline sardım. "İyiyim bir sıkıntı yok." dalgın bir şekilde söylemiştim çünkü kokusu beni alıp götürüyordu. Çok güzel kokuyordu... Aynı bir abi gibi güven verici kokuyordu.

*****

Eve geldiğimizde kısa bir duşun ardından yatağıma yatıp uyumaya çalıştım fakat uyuyamayınca bilgisayarımı açıp Furkan'ı bulduğum yeri araştırmaya başlamıştım. Hiçbir şey çıkmıyordu sanki her şey silinmiş gibiydi bilgileri geri getirmem lazımdı o yüzden kodları girmeye başladım.

"Kodlar kabul edilmiyor mu?" bir anda ağzımdan çıkan şeyle beraber kapımın altında bir hareketlilik olmuştu. Yavaşça yataktan kalkmış ve kapıma doğru ilerlemeye başlamıştım. Bir anda kapımı açmamla beraber aşağı kattaki yengemgilin odasının kapısı kapanmıştı. Hatırlatın şu yerin araştırması bittiği gibi yengemi araştıracağım. Bu aralar fazla gözüme batıyor sanki bir şey saklıyor ve öğrenmemi istemiyor gibi, bilmiyor ki beni cevaba kendisi götürecek.

Yatağıma geri dönmemle beraber telefonuma mesaj gelmişti, baş komiserimdi. Çatık kaşlarımla beraber mesaja tıkladım.

Baş komiser: Şu aralar karakola hiç uğramıyorsun.
Baş komiser: Bir işler çevirmiyorsun demi?

Gecenin ikisinde bu mesajı atma sebebi neydi, hem de yengem tam odamın kapısında yakaladıktan sonra? Pekala yerden önce seni araştırıyorum yengecim, muaah.

Siz: Gecenin bu saati ne alaka?
Siz: Ben normalde de siz çağırmadan gelmiyordum zaten ne saçmalıyorsunuz acaba?
Siz: Asıl siz mi bir işler çeviriyorsunuz?
Siz: Şayet iki senedir bir şey bulamıyoruz ayaklarına yatan sizlersiniz.

Görüldü? Bana görüldü atmıştı. Ağzımdan ufak olmayan bir kahkaha çıkmıştı, gerçekten bu kafayla nasıl baş komiser oldu bu?

Bilgisayarımı elime almamla beraber ekstra sayfa açıp yengemin adını yazdım ama bir yerden öncesi yoktu sadece son dört sene vardı.

"Pekâlâ, başlıyoruz bakalım." pekâlânın sonunda ki a'yı uzatırken ellerimi kısa bir an kütlettikten sonra parmaklarım klavyenin üzerinde gezinmeye başladı.

Yaklaşık yarım saat geçmişti ve ben öğrendiğim şeylerin şokunu atlatamıyordum.

Gerçek Adı: Alçin ATEŞ

KAYBOLMUŞ RUHLAR(YARI TEXTİNG)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin