Gördüğüm mesajla beraber donup kalmıştım, gözümden bir damla yaş geldiğinde Furkan hızla yanıma gelip telefonu elimden alıp ekrana baktığında ne olduğunu anlamıştı. Telefona bir bildirim daha düştüğünde, telefonu elime alıp baktığımda karakoldan geldiğini gördüm. Üzerime ceketimi alıp hızla evden çıktım, belki şu bilinmeyen numarayı da sorardım. Bu düşünceyle daha da hızlandığım sırada karakoldan bir bildirim daha gelmişti sözde hala annem ve babamı öldürenleri arıyorlardı, iki sene geçti üstünden on yedi yaşıma geldim. O an pek birşey anlamamıştım şimdi yeni yeni idrak ediyor. O gün ne annemin cesedini ne babamın cesedini gördüm, ambulans bile gelmemişti.
Karakola geldiğimde hızla içeriye girdiğimde Ahmet abi hızla yanıma gelip "Hande, baş komiserim şuan müsait değil beş-on dakika bekle." dediğinde sesi yalvarır gibi çıkmıştı, ama umurumda değildi çünkü mesaj da gelişme olduğunu söylemişti. Kapıyı çalmadan içeriye girdiğimde odada sadece baş komiserin olduğunu gördüğümde arkama dönüp Ahmet abiye bir bakış atıp içeriye girdiğimde baş komiser hızla koltuğu göstererek oturmamı işaret etmişti. Baş komiser söze başlamadan söze atlayıp:
"Bana bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi. O gün annem ve babamla söylediğimiz şarkıyı mesaj olarak atmış, numarayı bulabilir misiniz?" dediğimde baş komiser şaşırmış bir şekilde bana "Numarayı ver." demişti fakat neden bu kadar telaş yaptığını anlamamıştım. Numarayı verip tekrar yerime oturduğumda baş komiser, bilinmeyen numarayı araştıran ekibe numarayı verip bana döndüğünde "Evet, sizi dinliyorum." deyip koltukta daha da dikleşip iyice yaslandığımda, baş komiser konuşmaya başladı. "Mesajda söylediğ-"derken araya girip "Bana bildiğim şeyleri anlatma gelişme ney onu söyle, lafı dolandırma." dediğimde derin bir nefes alıp "Sözümü kesme. Bir gelişme var evet ama daha kim tarafından neden öldürüldü bilmiyoruz." kaşlarımı çatıp dirseklerimi dizlerime yaslayıp öne doğru eğildiğime baş komisere "Gelişme ney o zaman?" derken tek kaşımı havaya doğru kaldırmış bir şekilde baş komisere bakıyordum.
"Ailenin hala yaşadığına dair bir işaret bulduk." dediğinde kalbimin attığını hissetmiyordum. Devam ederek. "Şimdi oraya bir ekip gönderdik ama bunun bir oyun olma olasılığı var, fazla ümitlenme." dese de içimde bir umut ışığı parlamıştı. Büyük bir ihtimal gittiklerini, ama bunun bir oyun olduğunu söyleyeceklerdi. Bundan sonra ailemi öldüren kim diye değil ailem yaşıyor mu diye araştırma yapmaya başlayacaktım. Bunların bana bir işaret olduğunu düşünüyordum, sırf bu yüzden daha derin bir araştırma yapabilmek için sahte bir kimlik çıkartarak bilgisayar kursuna bile yazılmıştım.
İki saattir burada oturmuş ekibin gelmesini bekliyorduk. Sonunda kapı çaldığında, dikleşerek kapıya doğru baktığımda ekip lideri başıyla selam verip "Baş komiserim, gittik ama hiç bir iz bulamadık, büyük ihtimal oyuna geldik." dediğinde tam tahmin ettiğim şeyi demişti baş komiser "Tamam çıkabilirsin." demişti. Ne yani araştırmayacak mıydı? Bana karşı büyük bir oyun oynanıyordu ama gerçekler illa bir gün gün yüzüne çıkacaktı. Ben çıkaracaktım ve bunun için elimden ne geliyorsa yapacaktım.
*****
Sinir tüm bedenimi sararken eve girip odama çıkmam bir olmuştu. Hızla kıyafet dolabıma gidip bir tane siyah tayt üstüne de bir tane sporcu atleti alıp banyoya gittim. Üstümü giyinip, hem banyodan hem de odadan çıktığımda koşarak depoya doğru inerken Furkan'da arkamdan geliyordu. "Noldu lan gene." diye sorduğunda onu umursamadan boks eldivenlerimi takarak kum torbasını yumruklamaya başlamıştım bile.
İki saat sonra yorularak yere oturduğumda Furkan'ında bana su getirdiğini görünce elimi ona doğru uzattım. Suyu elime bıraktığında yanıma oturup "Eeeee anlatacak mısın? "dediğinde ağzımı açarak "Annemle babamın yaşadığına dair bir iz bulmuşlar." dediğimde gözleri fal taşı gibi açıldı, sesiz kalınca devam etmemi istediğini anlayıp "Gittiklerin de hiç bir ize rastlamamışlar, oyuna getirildik falan dediler. " dedikten sonra tekrar öfkelendiğimi fark edip hızla ayağa kalkıp kum torbasını biraz daha yumrukladıktan sonra bu sefer depodan çıkmak için kapıyı açtığımda kapıda yengemi gördüğüm de kaşlarımı çatarak baktıktan sonra odama gitmek için merdivenlere yöneldim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAYBOLMUŞ RUHLAR(YARI TEXTİNG)
De TodoBir insanın hayatı tek bir günde değişebilir mi? değişiyormuş. Benim hayatım tek bir günde değişti, o bir günde ailem öldürüldü, başka şehire taşınmak zorunda kaldım. Yaşadığım şehir değişti, ismim değişti, annem-babam değişti ama en önemlisi karakt...