"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda,
Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla,
Çok zor olmasa gerek,
Nasıl olsa adın bile yabancı sana."
O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü.
Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer...
Yazmanın tadını aldığımdan beri, bir şeyler karalıyorum ve bunun bana verdiği keyfin tanımı dahi yok. Kafamda kurduklarımı yazıya döktüğümdeki yaşadığım mutlulukla bu yolda yürüyorum ve hikayelerimi, kendim için, bana iyi geldiği için yazıyorum çoğunlukla. Sizlerin desteği yadsınamaz bir gerçek. En ufak bir yorum, oy ya da bir düşünce beni daha da hevesli hale getiriyor.
Kendimi geliştirebilmem, hatalarımı görebilmem, düşüncelerinizi öğrenebilmem için satır arası yorumlarınıza ihtiyacım var🥹 Umarım desteğinizi esirgemez ve beni yalnız bırakmazsınız.
Bu yolda beraber yürümek dileğimle.
Viraha, sizlerle ve artık size emanet.
Sevgilerimle...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Başlama Tarihi🪶
Keyifli Okumalar🖤 VİRAHA
Moskova'nın dondurucu soğuğunda bir kız çocuğu dünyaya gözlerini açtı, kehanetin ilk satırları kaleme alınırken Tanrı'yla katibin yazdığı kader çakıştı.
Yazılan her harfte katran karası geçmiş, dolunayın ışığıyla aydınlandı.
Farin Soysal, şeytanın taktığı kanatlarla her zaman çıkış yolu olandı fakat bu defa, labirentin ortasında, adım atmaya derman bulamayacak kadar güçsüzdü.
Bir bahis oynandı üstlerine; Azrail'den her kaçışlarında şeytana sığınırken binbir gece masalları okundu kulaklarına.
Bir tan vakti, yıldızlar birer birer sönerken ölümün nefes üflendi genç kadının ruhuna.
Ölmeyi dilediği yaşları geride bırakmış, yaşamaya en heves ettiği yaşlarda idam ipi, bir çift nefti hare olup boynuna dolandığında üç kurşun yağdı üstüne.
Biri kadına, biri adama, diğeri en masum olana saplandı.
Rus kızı çoktan ölmüştü.
Şimdiyse Faryalı'nın Maşuka'sı ölüyordu.
Hikayesinin satırlarına yazdığı gibi sahiden de herkese mutsuz bir son işliyordu.
Onu vuranı bulabilmek adına satırlara işlediği sır dolu kelimeleri çözmekse, kapağını sıkıca kapattığı kitabı aralayanların elindeydi.
"Planlar değişti; Kitabı arala, sırrı çöz, beni kurtar..."
🌗
"Göğsümde yara,
Zihnimde çığlık,
Dilimde sessizlik,
Sen ve ben,
Gecenin karanlığına savrulan iki ışık, gündüzü kapatan gri bulut.
Kaybedenin kazanandan kaçtığı bir oyun,
Taş, kağıt, makas; kaybeden kazanandan kaçar; ben kaybettim, Kenan. Ama bu sefer sen kaç..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Düşünce ve tahminlerinizi buraya yazabilirsiniz 🌗
Yıldıza basmayı unutmayalım lütfen 🖤
Not: İlk iki bölüm bir tık durağan gelebilir; karakterlerin şekillenmesi ve tanınması açısından, detaylara hakim olabileceğiniz satırlara yer verdim. Üçüncü bölümle birlikte olaylara giriş yapacağız. Ayrıca 15 bölüm hazır, 15 bölüm de içerik olarak belli hatlarla oluştuğu için bölüm aralıkları uzun sürmeyecek şekilde paylaşacağım.
