"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda,
Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla,
Çok zor olmasa gerek,
Nasıl olsa adın bile yabancı sana."
O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü.
Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
KEYİFLİ OKUMALAR🖤 25.BOĞAZA DOLAN ŞEHVET KANI
Geçmiş Zamanlardan Bir Gün
"Artık burada, benimle yaşayacaksın," dedi adam. Yüzündeki çizgiler, onu daha sert gösterirken aldığı yaşlar ve yaşanmışlıkların yorgunluğu da ortadaydı. Küçük kız, önünde durdukları devasal evi süzerken adamın elini daha sıkı tuttu.
"Burası," dedi dudakları şaşkınlıktan aralık kalırken. "Çok kocaman." Korkusunun önüne, yanındaki adamla geçebilecekmiş gibi elini biraz daha sardı. "Kaybolurum."
Adam, yere doğru eğildiğinde dizlerini değdirmeden çöktü ve küçük kıza gülümsedi. "Ben de seni bulurum."
"O kadar güçlü müsün?"
Geçmişinden yankılanan bir cümle gibi kulaklarına dolduğunda, "Bilmem," dedi. "Babalar güçlü olmaz mı?"
Küçük kız aklı karışmış gibi gözlerini kıstı ve aynı yanındaki adam gibi, "Bilmem," dedi. "Benim hiç babam olmadı ki..."
Adam, içinde bir sızı hissederken ela gözlere dalıp gitti. Belki ben senin baban olurum demek istedi ama içindeki bastıramadığı öfke buna engel oldu. Dakikalardır gösterdiği merhamet anında yok olurken kaşlarını çatıp çöktüğü yerden kalktığında kız çocuğu ne olduğunu bilemedi, öylece şaşkınca izleyebildi sadece.
Kendisini o cehennem gibi yerden, devamlı cezalar aldığı kiliseden çıkarttığı için minnet duyması gerektiği adamı kızdırdığını düşündü bir an.
Ve hemen ardından tuttuğu eli, minik eliyle daha da sıkı kavradı. Aralarındaki boy farkını aşabilecek gibi başını yukarı kaldırdığında orta yaşlı adamın kehribar rengi hareleriyle kesişti bakışları ve kilisede adını öğrendiği adama hangi sıfatla hitap etmesi gerektiğini bilemeyerek birkaç saniye bocaladıktan sonra, aklındaki cümle dudaklarından firar etti.
