Keyifli Okumalar🖤
16.GÜNAH TOPLAYAN DÜŞ KAPANIEmanetin de geldi...
Victor'un kurduğu cümle, defalarca kez zihnimde yankılandı. Öyle ki bitmek tükenmek bilmeyen bir halde tekrarlandı.
Emek, Ivan'dan beni korumasını istemişti. Ivan, Emek'le anlaşma yaparken beni koruyamadığı yerde Kenan'a bu işi devredeceğini belirtmiş, arabaya binene kadar geçen sürede verdikleri bilgi buydu.
Fakat Victor'un, olayların karışmasını beklemeden devir teslimi yapması korkunçtu.
Bir yerlerde unutulmuş birinin eşyası gibi ondan ona, ondan ona teslim edilerek adı emanet olan varlığım, Kenan'ın aracının yan koltuğunda sessizliğini koruyordu.
Üstüme kondurulmuş emanet sıfatını kabullenecek fırsatım bile kalmadan, Ivan tarafından arabanın sağ koltuğundaki yerimi almıştım.
Feridun'un adamları, Feridun'a haber vermek için kargaşa yarattığında Ivan, keskin bir dille, bana her şeyi anlatacağını yalnızca çekip gitmemi tembihlemişti.
Çaresizce Ivan'ın sözünü dinlemiştim.
Şimdiyse sessizdik.
Gece de en az bizim kadar sessizdi. Gecenin zifir karanlığı, farların ışığıyla kırılıp biraz olsun yolu aydınlatırken ihanetle bölünen dolunayın ışığı eşlik ediyordu.
Dirseğimi kapının sert plastiğine yaslamış, parmak uçlarımı ağrıdan kıvrandıran başımda gezdirirken biraz ileride belli belirsiz görünen tabelanın yazısını okumaya çalışıyordum.
Araba biraz daha yaklaştığında tabelaya vuran ışıklar sayesinde gidiş yolumuzun Riva'ya çıkacağını anladım.
Başımı hafifçe çevirip yan profilden görünen yüzüne bakarken, "Nereye gidiyoruz?" diye sordum. İçimi kaplayan merak duygumla mı ilerliyordum, yoksa bu rahatsız edici sessizliği kırmak için mi sesimi çıkartmıştım bilmiyordum. İkisinden biri, sorumun amacıydı ancak Kenan'dan bir ses soluk gelmedi karşılığında.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viraha +18
General Fiction"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda, Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla, Çok zor olmasa gerek, Nasıl olsa adın bile yabancı sana." O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü. Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer...