Keyifli Okumalar🖤
21.KASVETTE KAZILAN MEZARLARSonu mutsuz olduğu, ilk sayfasından belli olan romandan alınma gibi griliğin hakimiyet sürdürdüğü ruhumun, vâveylâlarını duyuyordum.
Sanki Igor da ruhumun çığlıklarını işitiyor gibi kapı açılmadan hemen önce bana baktı. Buz mavisi harelerindeki başkalaşmaya yüz tutmuş duygulara kahkaha atmak istedim.
Çünkü gözlerinde pişmanlık vardı.
Oysa beni buraya getirirken neden getirdiğini biliyordu.
Yaklaşık kırk beş dakikadır tanıdığı bir kadının hayatından şu an endişe etmesiyse, o pişmanlığın saçmalığı kadar büyüktü.
"Hadi," dedim yüzümü tekrar kapıya çevirirken. "Yönteminiz işkence değilse, aç kapıyı."
"Bayan Soysal, üzgünüm," dedi. "Sahiden," diye de ekledi.
Omuzlarımı sarsacak kadar güçlü ama sesimi yankılandırmayacak kadar kısık bir gülüşü sunduğumda, "Eminim ki öylesiniz," diyerek elimle kapıyı işaret ettim.
O kapının arkası, eceldi.
Bu kadar istekli olmam ise o ecele ulaşırken son bir kez olsun, canıma can katan bir çift neftiyi göreceğimdendi.
Çünkü o gözler, bana baktığında en son nefretin izleri varken bunun gerçek olmadığını ispat edecektim ikimize de.
İçeri girdikten sonra çıkışım da olmayacaktı, çünkü merdivenlerden inerken yarısını dinlediğim kurallardan aklımda kalanlardan biri de, kapının diğer kısmında kulp olmamasıydı.
Dışarıdan giriş vardı ama içeriden çıkış yoktu; bu, kendilerince bir korunma yöntemiydi. Bence saçmaydı ama onların toplantılarının nasıl sürdüğünü bilmediğim için mantık aramam gereksizdi.
Igor, kapının iki yanına dikilmiş adamlara işaret verdiğinde adamlar kulpu çevirdi ve kapıyı araladı. İletkenliğinden ötürü uğultu olarak duyumsadığım sesleri şimdi en net halleriyle alırken geniş salonun ortasına kurulmuş masanın etrafındaki kalabalık da görüşümdeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viraha +18
General Fiction"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda, Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla, Çok zor olmasa gerek, Nasıl olsa adın bile yabancı sana." O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü. Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer...