KEYİFLİ OKUMALAR🖤
27.AZRAİL'İN MIZRAĞI
🌗Hızlı hızlı, arka arkaya basarsam daha çabuk geleceğini düşündüğüm asansör gibi, günler de bir an önce geçerse gelmesini beklediğim ölüme kavuşurum sanıyordum bir zamanlar.
Oysa ölümü beklemek, asansörü beklemekten daha sancılıydı.
Kısacası beklemek, her türlü işkenceydi.
Kimin elinden olacağını bilmediğim ölümü beklemek ise, zerre kıymeti olmayan canımın bir anda paha biçilemez bir değere ulaşmasıydı.
Ansızın hayata tutkulu bağlarla bağlanırdım ölümümü düşlerken. Henüz yapamadığım ve yapmak istediğim tonlarca iş bulurdum kendime. Mesela bugüne kadar hiç hobim olmamıştı. Kendime ait bir dakikam bile yoktu.
Eğer kendime ait zamanlarım olsaydı enstrüman çalmak isterdim mesela. Blok flüt dahi olsa bir şeyler çalmak.
Feridun tarafından gönderildiğim okullarda sağlam eğitimler almıştım. Fakat hepsi içi boş, sonrasında işime yaramayacak bilgi birikintileriydi.
Dönüp baktığımda kafamı kaldırmadığım ders kitaplarındaki bilgilerin hiçbirini günlük hayatımda kullanmadığımı anlardım.
Edebi akımların hepsi ezberimde durur, tarihi bilgilerle ülkelerin hepsinin geçmişini bilir ama kullanacak yer bulamazdım.
Matematiğe dair öğrendiklerimse kurtarıcım olurdu. Sayılarla aram küçük yaştan beri iyiydi. Sayısal hafızamın nimetlerini ise Feridun'dan kurtulmak için faydalanmıştım uzunca bir süre.
Odadan çıktığında kaç adımda salona varacağını, kaç bardak içki içtiğinde sarhoş olduğunu, akrep ve yelkovan kaçın üstünde durunca eve geleceğini ezberleşmiştim henüz okula başlamadan önce.
O, salona varmadan göz önünden kaybolmayı, sarhoş olduktan sonra istediklerimi yapabileceğim süreyi, saat on biri vurduğunda odama varmam gerektiğini de bu öğrendiklerim sayesinde pratiğe dökerdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viraha +18
General Fiction"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda, Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla, Çok zor olmasa gerek, Nasıl olsa adın bile yabancı sana." O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü. Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer...