Keyifli Okumalar🖤
10.CANI YANAN, CAN YAKAR3 Sene Önce, İstanbul
Otuzlu yaşlarımı göremeden öleceğimi düşünürdüm daima. Bir gün, bir yerlerde, bir başkası uğruna sönüp giden hayatımdan geriye kalan bedenimi kimin bulacağını kurardım kafamda.
Kendi hayatımın senaryosunu yazar, perde kapanmadan ölür giderdim...
Öyle dardı vaktim.
Kulaklığımı takmış, başımı geriye atmış, ela harelerimle mavi gökyüzünü izlerken hayata dair gerçekliklerden bir nebze uzaklaşmanın keyfini çıkarıyordum.
Hayatla bağlantımı kopartan müziğin sesi, en yüksekte olmasına rağmen, evin içindeki uğultuları hala işitebiliyordum.
Yine kim, kiminle kavga ediyordu ya da Feridun, bu sefer hangi işini hallettirmek için bağırıyordu bilmiyordum.
Bilmek de istemiyordum.
Yanımdan sıyrılıp geçen gölgeyle doğrulduğumda Rüçhan'ın koşarak eve girdiğini gördüm. Hemen arkasında Cahit vardı, yüzü kireç gibiydi.
Kulaklığımın tekini çıkartıp içeride yaşananları duymaya çalıştığımda kargaşa büyüktü.
Nilüfer bağırıyor, Feridun ondan daha çok bağırıyordu. İkisinin serzenişleri birbirine karışırken kulaklığın diğer tekini de çıkartıp telefonu sehpaya bıraktım ve ayağa kalkarak evin içine ilerledim.
Bahçeyle birleşimi olan cam kapının eşiğinden adım attığımda Rüçhan'ın engeline takıldım. Rüçhan ve Cahit, benden birkaç adım öndeydi; salonun ortasında Nilüfer'e silah çekmiş Feridun, onların da içeri girmesine müsaade etmemişti anlaşılan.
Girişime veto koyup koluyla engellediğinde, "Rüçhan, bırak!" dedim. Beni arkasına saklamaya çalışıyordu, içeri girdiğimde Feridun'un tüm öfkesini benden çıkartacağını biliyordu. Fakat Nilüfer'e doğrultulmuş bir silah varken Feridun'un öfkesi zerre umurumda değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Viraha +18
Ficção Geral"Kartlar yeniden dağıtılsa ne fayda, Sil gözyaşlarını, sana yazılmış masalı oynamaya başla, Çok zor olmasa gerek, Nasıl olsa adın bile yabancı sana." O gece, şeytanın dizeleriyle dolunay ikiye bölündü. Işığının yarısı kurtlar sofrasına ihanet, diğer...