Medyadaki foto Ali'nin sürekli düştüğü Deniz'in elleri!
Evet! Başlıktan da anlayacağınız üzere kırmızı noktalı kanala girmiş bulunmaktasınız!
Çocukları pisten alalım!
Valla sınavlarım haftaya çarşambaya kadar olduğu için bu son bölümü de özür olarak atıyorum. Bir buçuk hafta bölüm gelemeyebilir çünkü haberiniz ola!
Yorum yapmayı unutmayın canlar! Bol yorum istiyorum bol bol yorumlarınızı döşeyin!
Yorum yapmayı ve Vote'e basmayı unutmayın canikolar!
Umarım bölüm hoşunuza gider!
İyi Okumalar!
"Seni gebertirim!" diye bağıran Niccolo'yla yemin ediyorum götüm tutuşmuştu.
Yata bayıldığımda, beni son anda tutmuştu bu tanımadığım adam. Adam yatı sahile yanaştırdığında, Niccolo'cum yata atlamış olmalıydı ki hala sallanıyorduk ama sorun beni koltuğa bırakmışlardı ve kavga ediyorlardı.
"Deniz'in sevgilisi yoktu!" diye bağıran adamla, Niccolo'nun homurdandığını duymuştum. Hiç değilse bu adamın Deniz'in sevgilisi olmadığını öğrenmiş oldum.
"Yoktu değil mi? Geçmiş zaman eki, şu an Deniz'le sevgiliyiz." Niccolo körükle gidiyon Niccolo!
"Kalender izin vermez!" dediği isimle kalbim sıkışmıştı. Bu benim duygum değildi, bu bedenin garip bir hislerinden biriydi. Ne kadar çok insan vardı bu Deniz'in hayatında. Hayır anlamadığım şey, Deniz'in hayatında bunca insan varken nasıl onun öldüğünü göremezlerdi. İntihar edecek insanlar bazen anlaşılmazdı ama Deniz'in intihar ettiği bile şaibeliydi.
"Deniz yetişkin biri. İkimizin sevgili olması için başkasından izin almamıza gerek yok." Diyen Niccolo'ya baş parmağımı göstermek istiyordum ama şu an uyandığımı anlarlarsa beni keserlerdi sanırım.
"Dalga geçme benimle! Bir hafta önce kendini öldürmek için zehir alan çocuğun her şeyi sineye çekip sevgili yaptığını mı söylüyorsun? Başkasını kandır sen! Deniz her an kendini öldürebilir ve bunu ben bile engelleyemem." Diyen adamın sesinde acı vardı. O değil de, Deniz zehir mi almıştı. Bu her şeyi açıklardı. Deniz intihar etmişti kesin. Ne zehri almıştı lan!
"Ne zehrinden bahsediyorsun sen? Sen Deniz'in neyisin?" diye soran Niccolo'nun sesinde endişe vardı.
Birkaç ayak sesi gelmişti. Sanırım, birisi volta atıyordu. "Ben Baran. Baran Koraltan, Deniz'in çocukluk arkadaşı aynı zamanda suç ortağıyım." Derken sesi buruktu. Gizemli adamın sonunda ismini öğrenmiş olmuştum. Baran ha! Kelebek Adam'da olmayan birisiydi gene. O değil, Baran Kelebek Adam'da yoktu adama bir şey mi olmuştu lan? Baran gibi bir karakter Kelebek Adam'da olsaydı Deniz'in bu kadar batırma ihtimali olmazdı. Anlamamış olmayı diledim ama gelecek sekiz yılda Baran ölecekti. Bunun başka açılaması olamazdı. "Zehirden bahsedecek olursak da, ok kurbağası. Deniz Fransa'ya bu kurbağa için gitti. Kurbağanın zehrini bulunduran biriyle iletişime geçmiş. Fransa'da öğrendim bende. Sevgilisi olduğunu söylüyorsun ama Deniz kendini öldürmeyi kafasına koydu! Durduramadım tamam mı! Ferdi abim öldürüldüğünden beri Deniz'i durduramadım! Önceden de intihara meyilliydi ama yaşıyordu! Zorla yaşatıyorduk! Ama onun yaşama sevinci öldürdüler!" bağıran adamla yutkunmamı zor engellemiştim.
![](https://img.wattpad.com/cover/342527315-288-k713468.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aile Hikayesinin Piçi Oldum!
FantasyKapak Pinterest'ten alınmıştır. Kelebek Adam hikayesinin yan hikayesidir. Kelebek Adam'ı okumadıysanız da okuyabilirsiniz. "Bu benim hikayem. Şimdi ne demek diyebilirsin günlük ama kimseye anlatamadığımdan sana anlatacağım. Çünkü buradaki değişikl...